Efkârın kıyısında, umutlar dem tutarken;
Bir bardak çay olmazsa, şiir nasıl
yazılır.
Yanmayan parmaklarım, cümleleri katarken;
Gönül hüzün dolmazsa, şiir nasıl yazılır.
Diyelim ki kalp katı, sevgiden eksik ise;
Kitaplara, tarihe, ilgiden eksik ise;
Okumadan, etmeden, bilgiden eksik ise;
Kalem kelam bilmezse, şiir nasıl yazılır.
Şiddete dur diyerek, yazmalı her sancıyı
Korusun anaları, kardeşleri, bacıyı;
Mazlumdur coğrafyamız, katık yapsın acıyı;
Bir gözyaşı silmezse, şiir nasıl yazılır.
Her hali şiir bilsin, ilham yoksa
yakınsın;
Dostuna güven versin, kalp kırmaktan
sakınsın;
Saygı sevgi ekerek, yüreklere dokunsun;
Eğer gönül almazsa, şiir nasıl yazılır.
Anlamını anlatsın, farklı farklı yüzlerin;
Bin manadan dem vursun, o harika gözlerin;
Durmadan semah etsin, etrafında sözlerin;
Söze derin dalmazsa, şiir nasıl yazılır.
Nispet yapalım elbet, şiir yazmak
nispetse;
Çok isterim Şairler, şu cihana hükmetse;
Karanlığı seviyor, ilham nasıl hikmetse;
Akşam erken gelmezse, şiir nasıl yazılır.
Yazmıyorsa bir şair, her taraf olur kafes;
Dökülür bir yerlere, yüreğinden gelir ses;
Yıksa kırsa her yeri, şiirde alıp nefes;
Kalem huzur bulmazsa, şiir nasıl yazılır.
Bir şiirle anlattım, tezim de haksız
mıyım?
Belaya dik durursak, çözümde haksız mıyım?
Âdemoğlu söylesin, sözümde haksız mıyım?
Sözler elmas delmezse, şiir nasıl yazılır.
Âdem Efiloğlu