KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
“KEŞKE” AYMAZLIĞI!
İlkeler, mesajlar açıkça bize:
“Bu hatalara girmeyin, bu iyilikleri ihmal etmeyin, dürüst insan olun…” diyor.
Diyor da bütün mesajlar Kur’an’da kalıyor. Sabah kapağını açıyoruz veya mübarek
günlerde elimizden hiç inmiyor, birkaç kere hatim yapıyoruz ama sadece gözümüz
yorulmuş oluyor. Zira eskilerin deyişiyle; “kellim kelli la yenfa’, yani; konuş
konuş faydasız, gibi sözlere muhatap oluyoruz. Biz zannediyoruz ki; Ramazan’da,
Cuma gecelerinde elimize Kur’anı alıp okuyunca her şey güllük gülistanlık
olacak. Allah birden sihirli el gibi bizi hemen aklayıp paklayacak! Bu hususta
bakın ne diyor Rabbimiz:
“Sizin duanız olmasa Rabbin size ne diye değer versin?” Bu
tutumlar, Kur’an’dan ilham
almadığımızın işaretidir. O zaman; “Belhum adal” durumuna gireriz.
“Eğer biz bu Kur’an’ı
bir dağın tepesine indirseydik, sen onu Allah korkusundan başını eğip
paramparça olduğunu görürdün. Biz bu misalleri insanlara veriyoruz ki,
etraflıca düşünüp gerekli dersi alsınlar.” (Haşr /21)
“Sakın, Allah’la beraber başka ilahlara
yalvarma!” (Şuara/213)
“Kendilerine
hainlik edenleri savunma! Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez!”
(Nisa/107)
“Onlar,
ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler
de, Allah nurunu tamamlayacaktır!” (Saff/8)
Bu ayetler, bizi titretmeli, kendimize getirmelidir.
İnsanların kendi kendilerini
kandırma bahaneleri, aslında şeytanın onları Allah'ın yolundan döndürebilmek,
Allah'ın emrettiği ibadetleri yerine getirmelerine ve Kur’an'da bildirilen
üstün ahlakı yaşamalarına engel olmak için kullandığı telkinlerdir.
“Keşke”lerle
Kavruluyoruz!
O yandan bu yana savruluyoruz,
Her an “Keşke”lerle kavruluyoruz,
Nere gidiyoruz ne oluyoruz?
Niçin “Keşke”lerle kavruluyoruz?
Gönüller öldürüp nefes kesiyor,
Her gün binlerce kez ipe asıyor,
Hala “Keşke”lerle kavruluyoruz!
Mevsim hazan oldu yaprak düşüyor,
Havalar soğudu her yan üşüyor,
Gözler kan ağlıyor yaşlar taşıyor,
Hala “Keşke”lerle kavruluyoruz!
Bak iki kere iki dört etmiyor,
Ellerde derman yok ayak tutmuyor,
Yediğimiz yemek lezzet katmıyor,
Niçin “Keşke”lerle kavruluyoruz?
Zamanın kadrini hiç bilemedik,
Ömür boşa gitti ders alamadık,
Yaşları silecek el bulamadık,
Her gün “Keşke”lerle kavruluyoruz!
Allah kelamına varıyor muyuz?
Aklımız “Oku”ya yoruyor muyuz?
Neden “Keşke”lerle kavruluyoruz?