26 Ağustos 2135

INTERGOVERNMENTAL AUTOMONOUS REGION ADMINISTRATION

( HÜKÜMETLER ARASI ÖZERK BÖLGE) YERLEŞKESİ

Güvenlik Bakanlığı Lojman Gökdeleni

Saat 06,30

Güvenlik Bakanlığı danışmanı III. Derece Albay yetkili Kıdemli Binbaşı Kartal 26 yıllık alışkanlığıyla alarm çalmadan gözlerini açtığında saat 06,30 u gösteriyordu. Biyolojik saati yıllardır hiç şaşırmamıştı. Acele etmeden her günkü rutinlerini uyguladı. İdari görevde olduğu için hiç bir şey için acele etmesine gerek yoktu. 

Duş aldıktan sonra tıraş oldu. Sol işaret parmağını kafasında gezdirdi. Kafasının en üst kısmında deri altında belli belirsiz sertliğe dokundu. 

Dört yıl önce " yeniden üretilince" kafasına bu çip takılmıştı. Vücudundaki protezlerin çalışmasını kontrol ediyor, kan değerlerini ölçüyor ve gerektiğinde alarm veriyordu.  Her gün yaptığı gibi aynadaki kendisine laf attı Kartal: "Günaydın robot. Teşekkür ederim bende iyiyim."

Bu gün limana gideceği için açık mavi ve yeşil karışık renkli kamuflajını giydi. Palaskasına bağlarken içini belli belirsiz bir mutluluk kapladı. Kolay değil tam 26 yılı, tedavi gördüğü bir yıl hariç, üniforma ve silahla geçmişti. Saha görevindeyken silahsız ve üniformasız kendisini çıplak hissederdi. Bakanlıkta çalışmaya başladığından bu yana sivil giyiniyordu. Akademiye ders vermeye ve limana giderken eskisi gibi üniformasını giyiyordu ve gerçekten mutlu oluyordu. 

Binbaşı Kartal’ın Akademi’de ders vermek, öğrencilerle spor ve atış yapmak son yıllardaki çok zevk aldığı ama aynı oranda acı çektiği işti. Hayranlıkla kendisini dinleyen, seyreden öğrencilerin pek çoğunun 40 yaşından önce öleceğini bilmek acı vericiydi. Binbaşı Kartal rakam okumayı severdi. Hazırlık okulu bitirme ödevini, akademi iki, üç ve dördüncü sınıfta hazırladığı tezleri rakamlarla hazırlamıştı.

İstatistiklere göre akademi hazırlık okulu mezunlarının % 50 si Akademi mezunlarının %35 i 30 yaşından önce ölüyordu. Geri kalanların 40 yaş üstü yaşama şansları oldukça düşüktü. Yaklaşık olarak Teğmen rütbesiyle saha görevine başlayan öğrencilerden, sakatlanmadan 40 yaşına gelerek Albay rütbesiyle bakanlıkta çalışmaya başlayanların oranı % 10 iken, akademi mezunlarının General rütbesine ulaşma oranı % 5’i geçmiyordu.

Buna rağmen Güvenlik bakanlığında bir sürü General vardı. Bu generallerin neredeyse tamamı tüm meslek hayatlarını bakanlıkta geçiren kişilerdi. Maalesef Hükümetler arası Özerk Bölge’nin acı gerçeği buydu: Gençler ölmek için eğitiliyor ve saha görevine gönderiliyordu. Çok insan öldürenler ve güzel ölenler kahraman sayılıyordu.

Yıllardır kafasından kovmak istediği ancak başaramadığı düşüncelerden kurtulmak istese de başaramadı. Kahvaltı yapmak için mutfağa geçti. Mutfak dolabından çıkardığı tavayı ocağın üstüne koyup altını açtı. Yirmi beş gramlık bir paket yağ bıraktı tavaya. Yağ eriyip cızırdamaya başlayınca dolaptan çıkardığı likit yumurta paketinden sıvı yumurtayı tavaya boşalttı. Yumurtası birkaç dakika içinde hazır olmuştu. Yumurtanın üstüne küçük bir çimdik tuz, kırmızıbiber ve karabiber attı. İki dilim kepekli ekmekle karnını doyurdu.

Binbaşı Kartal’ın oturduğu daire Güvenlik Bakanlığında çalışan alt ve orta kademe çalışanlara ait olan kattaydı.

Binbaşı Kartal hayatı boyunca imtiyazlardan ve imtiyazlılardan uzak durmuştu. Özerk Bölge’nin en popüler ve imtiyazlı generalinin oğlu olarak babasının hiçbir imtiyazını kullanmamıştı. Mezuniyet töreninde arkadaşları ve öğretmenleri gerçek kimliğini öğrenmişlerdi. Babası törene gelmese yine öğrenemeyeceklerdi.

Bu yüzden bakanlık lojmanlarında üst katlarda değil alt katlardan küçük bir lojman istemişti. Alış verişini kendisi yapıyor ve yaver kullanmıyordu.  Bakanlık binasında bürosunun alt katlarda olmasına karşı çıkılmıştı. Teamüllere aykırıydı. İstemese de kabul etmek zorunda kalmıştı. 

Evden çıkmadan bilgisayarını açtı. Bakanlık iç yazışmalardan gönderilen yazıları okuyup imzaladı.  İşini bitirince kapıyı çekip çıktı.

Bakanlık danışmanlarına tahsis edilen aracın başında bir şoför güvenlik personeli ve bir teğmen bekliyordu. Teğmenin açtığı kapıdan araca binmeden rutin sorusunu sordu.

-Kahvaltı yaptınız mı?

-Yaptım Komander diye nazikçe cevapladı genç Teğmen.

                        Şoför cevap vermedi. Binbaşı Kartal ısrar etti.

-Sen kahvaltı yaptın mı?

Güvenlik personeli yine cevap vermedi. Yalan söylemek istemiyordu. Yeni mezun güvenlik personellerinin ücretleri kafeteryada her gün yemek yiyemeyecek kadar düşüktü.

Özerk Bölge de tüm çalışanlar için saat asgari ücret 5 ARM(Özerk Bölge Parası) dir. Bölge yönetiminde çalışanlar rütbe ve görevlerine göre ücret alırlar. Yeni göreve başlayan güvenlikçinin saat ücreti 5 ARM, bir Teğmen’in ki 10 ARM iken saha görevlilerinin ücreti x2, Yüzbaşı rütbesi ve üstü için x3-x8 olarak hesaplanır. 

Özerk Bölge de hayat pahalıdır. Asgari ücretin 5 ARM olduğu Özerk Bölge de standart kahvaltıya 10, öğle yemeğine 20 ARM ödenir. Özerk Bölge de insanları ölüme aç göndermenin adı adil ücretlendirmedir.    

Binbaşı Kartal başıyla genç güvenlikçiye işaret etti.

-Beni takip et.

-Komander?

-Beni takip et dedim.

Birlikte binanın giriş katındaki kafeteryaya girdiler. Binbaşı Kartal kasadaki görevliye, güvenlikçiye her gün kahvaltı vermesini söyledi. Sonraki bir aylık ücreti ödedi. Dışarı çıktı. Teğmen arabanın yanında bekliyordu.

-Sigara içiyor musun?

-Efendim?

-İçiyorsan ver.

Genç Teğmenin uzattığı sigarayı aldı. Çakmakla sigarayı yaktı. Derin bir nefes çekti.

-Bakanlıkta tanıdıkların var mı Teğmen?

-Hayır Komander. Dereceyle mezun olduğum için Bakanlığa görevlendirildim. Yeni yılda saha görevine çıkacağım.

“Ölmek için yetiştirilen bir çocuk daha” diye düşündü Binbaşı Kartal. Bir nefes daha çekip sigarayı yere attı. Botuyla ezdi.

-Kendine dikkat et evlat. Meslektaşlarımın ölmelerinden nefret ederim. Ölmemeye çalış.

-Emredersiniz Komander. Ederim.

10 dakika kadar konuşmadan beklediler. Kahvaltısını bitiren güvenlikçi aceleyle arabaya binip çalıştırınca arabaya bindiler. Binbaşı Kartal doğrudan şoföre seslendi.       

-Beni dikkatle dinle evlat. Yanımda aç adam istemem. Anladın mı?

-Anladım Komander.

Yan gözle kendisine bakan genç Teğmene seslendi.

-Teğmen, bakanlıktaki kafeterya sorumlusuna söyle. Öğle yemeklerinizin yarı ücretini benim hesabıma yazsın. Anlaşıldı mı?

-Emredersiniz Komander. Teşekkür ederiz.

-Limana gidiyoruz çocuklar. Evet Teğmen bu günkü programımız nedir?

Genç Teğmen elindeki tableti açtı.

-Limanda katılacağınız toplantının süresi belli olmadığı için bu gün ziyaretçiniz yok efendim. Bilgi girilmemiş ama istihbarat toplantısı olabilir.

-Önce limana gidelim, toplantı daveti gelmezse limandan sonra Akademiye gidelim Teğmen.

-Emredersiniz Komander.

Araba hareket etti. Binbaşı Kartal arada bir kapıldığı duygusallıktaydı.

-İkinize de soruyorum. Niçin benimle çalışmak istediniz? Teğmen?

-Siz ve babanız Akademi’nin idolüsünüz Komander. Yanınızda bulunmak benim için bir şeref ve meslek hayatım için büyük bir tecrübe olur diye düşündüm.

Teğmen konuşurken şoför başını onaylar gibi sallıyordu.

-Bende Teğmenimle aynı fikirdeyim Komander.

-İkinize de net bir tavsiye de bulunmak isterim gençler. Hiçbir insanı kendinize idol seçmeyin. Yaşınız ilerledikçe hayal kırıklığı yaşamak istemiyorsanız yaralanmamak ve yaşamak tek amacınız olsun. Yaralanırsanız hayatınız asla eskisi gibi olmaz. Ölürseniz zaten her şey bitmiştir. Anladınız mı? 

-Anladım Komander.

( Lara- Distopik Roman 2 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 7.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu