Şu
yürek imbiğime, ne
çileler örmüşüm,
Kanayan
yaraları, diktim de sana geldim.
Yorgunluk
sözlerini, ta fizana
sürmüşüm,
An geldi her nefesten, bıktım da sana geldim.
Her yanım
çiçeklendi, şarkı yazdım bahara,
Ağlamadan
gözlerim, düşmeden ah-u
zara,
Ne vakit muştu
verdin, ne vakit düştün dara,
En coşkun ırmaklardan, aktım da sana geldim.
Bir dünya ki
ademin, sınavı var gam yüklü,
Riyasetin
kılıcı, bazen intikam
yüklü,
Aşk
var ise aşıklar, sevdasıyla
nam yüklü,
Aşk
denilen abayı, yaktım da sana
geldim.
Bir lahza
bakışına, yürekten yandım
işte,
Sözlerine
esirdim, gönüllü kandım
işte,
Sandım ki kalp
konuştu, ona inandım işte,
Mesafeler
öteden, kalktım da sana geldim.
Sen yokluk
tecellisi, ruhumun mihrabısın,
İnleyen
bedenimin, dinmeyen mehtabısın,
Şu ebedi
sevdamın, günahı sevabısın,
Bilsen
nice tabuyu, yıktım da sana geldim.
Seni
yazmışsa Allah, kaderin hükmü ne ki?
Ruhumda bir acı var, kederin hükmü ne ki?
Ol
demişse yaratan, ederin
hükmü ne ki?
Ben aşkın
miracına, çıktım da sana
geldim.
Bıkmadım
yorulmadım, aşkın ışıktır bana,
Her
sözünü içmişim, atmadım ki
yabana,
Aç
Ademe aşkını, içeyim
kana kana,
Dudaklarım
duada, çöktüm de sana geldim.
Adem Efiloğlu