Yıktın hayallerimi, beni mahzun bıraktın

Hicranın kucağına terk edip, çekip gittin

Mağrurane edanın kıvılcımıyla akıp

Zihnime türlü türlü zehiri ekip gittin


Efsunlu hançerinle, çatlayan damarımın

Ücra köşelerine siyanür döküp gittin

Hıçkırık deryasında katmerli efkârımın

Bağına elemleri bir anda dikip gittin


Sen giderken; bahtımı karaya çalıp gittin

Sen giderken, ruhumu bedenden alıp gittin

Sen giderken; yıkıldı hülyalarım, umudum

Sen giderken; kendimi dağa bayıra vurdum

Sen giderken; aklım hep düşlerinle yoğruldu

Sen giderken; kâinat sanki zehirle doldu

Sen giderken; göz yaşım döndü derya denize

Sen giderken; muhtaçtım sığınacak dehlize

Sen giderken; kalmadı ayın, güneşin tadı

Sen giderken; bilmem ki neydi vefanın adı


Ben kaldım; hasretini yudum yudum içerek

Ben kaldım; günde bin kez bu dünyadan göçerek

Ben kaldım; gözlerimin yaşı kezzaba döndü

Ben kaldım; sanki o an hayatın nuru söndü

Ben kaldım; lâkin bilmem mekânım kabir miydi

Ben kaldım; damarımda dolaşan bakır mıydı

Ben kaldım; sadakatin hamalı, kölesiyim

Ben kaldım; yığınlarca sessizlerin sesiyim.

( Sen Giderken Ben Kaldım başlıklı yazı Mücahit Gözütok tarafından 16.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.