"Kolektif alan kişiler için dıştan sürdürülebilir bir depo enerji alanıdır". Toplum geçici olarak sizle ama sizden önce ve sizden sonra da vardır. Siz olmasanız bile toplumların sizden, sizin bilincinizden bağımsız sürdürülebilir bir varlığı vardır.
Toplumun varlığı sizin dışınızda, insanlığın sürdürülebilir bir depo enerji kaynağı olmakla; "yapı ve inşa kolektiftir". Totem dönemden beri kolektif alan dün de vardı, bugün de vardı, gelecekte de olacak.
Hayatın dışında doğal olan "yerel bir coğrafi alan (dış dünya alan) etkisi" vardı. Oysa insanın dışında, yerel bir doğal etkinin yanında ikinci bir dışsal etki daha vardır. Bu etki kolektif alanlı ve toplumsal etkidir.
Kolektif alan izole bir ortam içindeydi. Yalın groteskti duygu ve düşünceleri "totem" üzerinde ortaklaşmaktı (mana-fetiş-sembolizm-simgecilik veya cisimleşme üzerinde ortaklaşmıştı).
Yani mana totemle cisimleştirmişti. Somutlaştırmıştı. Totem anayı elle tutulur gözle görülür hale getirmişti. Totem alan bilgi ve davranışları kaybolmadan böylesi bir izole alanla yalıtmıştı. Böylece dıştan ikinci bir depo enerjili alan ortaya konmuştu.
Depo enerji tekrar tekrar veya yeniden ve yeniden ortaya konmuştu. Böylece ortak alanda adresi belli tutum ve davranışlar ortaya konmuştu. Kolektif alanın yol haritası veya yol pusulası ortaya konmakla; ortam herkesçe bilinir olmuştu. Kolektif senkronizasyon, kolektif birim zaman vs. ortaya çıkmıştı.
Toplumlar üreten ilişkilerle vardı. Üreten ilişkilerin kaynağı totem etkili kolektif alan içinde kolektif birim zamanlı bir karşılıklı transfer emeklerin ortaya çıkışıdır.
Kolektif senkronizasyon, kolektif birim zaman, depo enerji, transfer emek vs. hepsi kolektif alanın üs sel yansıma açılımıdırlar.
Diğer hayatlar sürdürülebilir şekilde "kolektif etkiyi" ortaya koyamadılar. Kolektif depo enerjiden yararlanamıyorlardı.
İnsanı insan eden kolektif etkilerden en temeli kolektif akıldır. Kolektif yapabilirliktir. Kolektif depo enerji kullanıyor olmasıdır. Özgeciliğidir. Üretimin ve bilginin gerisindeki billurlaşmış bir kolektif emekle, canlı kolektif emektir. Yani kolektif kaynak ve kolektif akıştır.
İnsanın insanlaşması türün alet kullanmasıyla değildir. Elbette alet kullanmak türümüzün el, zihin ve konuşma özellikleriyle bunların koordinasyon eytişimle evriminde vaz geçilmez güçlü katkıları vardır.
İnsanın insanlaşması dış sal etkili bir şeye karşılık gelmekledir. Bu şey türümüzün izole alanlı etnik bir totem aitlik bilincini aşacak olan düşünsel ve eylemsel akitler (ahitler) bütünüdür.
Şimdiden geri baktığımızda bu ahit veya akitler ittifaklı anlamsal bütünün ortaya çıkması için de totem alanı dışa açacak bir üreten ilişkisi girişimi ortaya konmalıydı.
Dışa açılacak üretim ilişkili temaslar sosyolojik çatışma ve çelişkilerin ortaya koyacaktı. Bu çatışmalar çok travmatikti. Kanlı, kurbanlı, şölenli kazan kaynatmalı geçiş ritüeli taşıyan ahitlerdi.
Kısacası sosyal çatışmacı ve travmalı sosyolojik ve etnik kültürel çelişkilerin aşılmasıyla insan oluş mümkündü. Kültürel ve etnik özellikler bileşimli melez insanın manası bunlardan mündemiçtir.
İşte bizi diğer hayatlardan ayıran özellik kolektif akıldı. Örneğin, maymunların belli bir yardımlaşma dayanışma, araç kullanma gibi becerileri olsa da maymunlar bunları kolektif alan etkili kolektif alanın üs sel durum çevrimlerine sokamamalarıydı.
Nasıl ki erken dönemde türümüz her şeyin ölçüsü olmakla bir yığın hata ve eksikleriyle insanı kolektif alan düzeyine getirmekle kolektif enerjiyi ortaya koyup; bizi kolektif enerjiden yararlandırtmışsa; yerellik bazında her şeyin ölçüsünün toplum olması da bir yığın eksiklerine rağmen uzayın kapılarını önümüze sermişti.
Pusu işi, avı ürkütme ve pusuya doğru avı yönlendirme işi, geride kalanı koruyuculuk, barınma alanında ateşi sürekli yanar tutma işi, bekçilik, yavru bakımı vs.nin tümü bileşik alanlı, kolektif birim zamandırlar. Kolektif birim zaman aynı anmalıktır. Yerelliktir.
Kolektif birim zaman bileşik alanlıdır. Çünkü bin bir işin içine biri oluyorken diğerleri de aynı anda oluyor demektir. Her bir organize iş diğerlerinin geri beslenmesine karşılık gelmekle oluşan tümleşikler (entegrasyonlar) bileşik alan merkezine doğru entegredirler.
Şeyler yerellik ve genellik bağlamında ölçüydü. Kısaca ölçü yerelden genele, evrensel ölçüydü. Özel bağıntılı durumlardan genel bağıntılı durumlara doğruydu. Genel bağıntıdan da özel bağıntıyaydı.
Elektrik ve manyetizma yasaları, ışığın hızı bu evrende geneldir ve bu evrene göredir. Suyun 100 derecede kaynaması, yer çekimi, zaman vs. yereldir. Evrensel değildirler.