Duygudur bu işin gizli esrarı
Muhabbet bağında güle düşte gör
Çetindir bulması ferd-i ebrârı
Böyle bir hâkikî kula düşte gör

Görürde kalp gözü nuru râhşanı
Terkeder zatına verilen şânı
Kaybeder leyl fecri ve dahi tân’ı
Israfil’siz kalıp sur’â düşte gör

Mest eder de kalbî mecruha salar
Hüsnü kelâmını tabibi kılar
Yusuf’u alır da kuyuya koyar
Yakub ol vuslat_ı şar’â düşte gör

Yazarda kalem-i ele minnetsiz
Söylerde sözünü dile minnetsiz
Okurda virdini göze minnetsiz
Bülbül efgânında hâra düşte gör

Lisan-ı aşk derler onun diline
Cümle kuşlar kanat çırpar ilmine
Birtek Süleyman’lar erer vakfına
Terk-i taht eyleyip dâra düşte gör

Söylerde özünde kendin dinletir
Peymane sunarda lâkin inletir
Yetmiş bin yâd ile kulak çınlatır
Candan daha yakın zara düşte gör

Nihâi vaslımdır, sevdanın şehri
Ömrümle verildi vuslatın mehri
Geçtim vakit takvim ve dahi dehri
Yardan bir dem ayrı âra düşte gör

Murat Çakıroğlu
Nihâi 

( Vuslatın Mehri başlıklı yazı MuratÇakiroglu tarafından 20.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.