Bugün yine
daha önceki yıllarda olduğu gibi tatlı bir heyecanla güne başlamış olacaktık.
Öğleden
sonra yapılacak olan programımız için her şeyi en ince ayrıntısına kadar gözden
geçirecektik.
Davet
edilenler ile aranacak arkadaş ve dostların listesi tek tek incelenecekti.
Yapılacak
olan programın kamuoyu ile paylaşılması amacıyla basın mensuplarına son defa etkinliğin
saati ve içeriği bildirilecekti.
Misafirlere
yapılacak olan pasta, tatlı, sıcak ve soğuk içecek gibi ikramlar
hazırlanacaktı.
Etrafına
sandalyeler konulmuş olan masaların üzerine temiz örtüler serilecek, tabaklar,
bardaklar yerli yerine konulacak ve vazolardaki rengârenk çiçeklerle süslenerek
ayrı bir güzellik katılacaktı.
Tüm bu
işlerin tek tek en ince ayrıntısına kadar yapılarak yerine getirilmesinde en
çok Yücel Doğanşahin sorumluluk alır ve her şey ile eksiksiz ilgilenerek bu
görevleri yerine getirirdi.
Saatler
ilerledikçe davet ettiğimiz kurum müdürlerimiz, belediye başkanlarımız, dernek
ve oda başkanlarımız, arkadaşlarımız ile gönül dostlarımız yavaş yavaş gelmeye
başladıklarında hepimizde tatlı bir heyecan ve mutluluk yaşardık.
Davetlilerden
en son valimiz ile eşinin de katılmasıyla programı başlatırdık. Konuşmalardan
sonra sıra pasta kesimine gelirdi.
Kuruluş
yıldönümü pastasının da kesilerek ikram edilmesinin ardından davetlilerle ayrı
ayrı sohbetler edip güzel bir vakit geçirirdik.
Programının
ardından davetlilerden sonuncusu da ayrılıp gittikten sonra hepimizde yüzümüzün
akı ile programı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşardık.
Şimdi
bilgisayarımın başında oturarak anlatmaya çalıştığım bu olayların tamamı da
mazilerde kaldı.
Dile
getirmeye çalıştığım bu satırları yazarken yüreğimde esen duygu fırtınasını
tahmin edemezsiniz.
Gözlerim
yaşlarla donuk, yüreğim acılar içinde buruk ve hüzün kaplı bir halde anılarım
arasında geçmişe doğru savrulup duruyorum.
Anılar
arasındaki yolculuğum ile şu anki beni ben yapan ve bugüne kadar elde etmiş
olduğum tüm başarıların temeli bundan tam 30 yıl önce bugün atılmıştı.
Evet,
bundan tam 30 yıl önce hayatımın en önemli ve en anlamlı dönüm noktalarından
bir tanesini bugün yaşamıştım.
30 yıl
önce büyük sıkıntılarla kuruluşuna öncülük etmiş olduğum Türkiye Sakatlar
Derneği Malatya Şubesi benim hayatımın en önemli dönüm noktasından bir tanesi
olmuştu.
Evet, 26
Nisan 1994 tarihinde almış olduğum 44.06.158 Kütük nolu kuruluş belgesi ile
Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesinin temelini atmıştım.
Almış
olduğum bu belgenin hayatımın tamamını değiştireceğini ve bugün geldiğim
noktaya ulaşmama neden olacağını o gün bilemezdim.
İlimizde
yaşayan binlerce engelli vatandaşın yaşamış olduğu;
Eğitim,
sağlık, istihdam, sosyal güvenlik, rehabilitasyon, erişilebilirlik ile
ulaşılabilirlik vb. gibi genel ve yerel sorunlarını araştırıp çözüm bulmak,
Hastalıkları
ve yasal hakları konusunda bilgilendirip bilinçlendirmek,
Tüketici
konumundan kurtararak üretici bir insan olarak topluma kazandırmak,
Sosyal ve
kültürel faaliyetlerin içine çekerek yaşamlarına renk katmak,
Toplumu
engellilik ve engelli sorunları hakkında aydınlatıp bilinçlendirerek bakış
açılarını değiştirebilmek ve sağlıklı bir toplum yaratılabilmesi amacıyla kuruluşuna
öncülük ettiğim derneğin kuruluş belgesini alabilmek ve biran önce çalışmalara
başlayabilmek amacıyla iki yıl kadar gece gündüz demeden, yaz kış demeden yoğun
bir şekilde koşturmuş mücadele etmiştim.
İki yıllık
süre içerisinde karşılaşmış olduğum tüm olumsuzluklara ve ekonomik
yoksunluklara rağmen biran dahi yılmamış ve vaz geçmemiştim.
Benim için
tek hedef bu belgeyi alabilmek ve derneği kurarak faaliyetlere başlayabilmekti.
Ki bunu 26 Nisan 1994 tarihinde başarmıştım.
İşte bugün
Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesi olarak örgütlü mücadeleye başladığımız
günün 30.Kuruluş Yıl Dönümü.
2015
yılında genel kurul kararı ile fesih edilmemiş olsaydı bugün derneğimizin
30.Kuruuluş Yıldönümünü kutluyor olacaktık.
Maalesef
bugün ne derneğimiz ne de sevdiğimiz ve değer verdiğimiz dostlarımızın bazıları
artık aramızda bulunmuyor.
Özellikle
de yıllarca el ele, omuz omuza mücadele etmekten onur duyduğum can dostum Yücel
Doğanşahin, 3 Mayıs 2021 tarihinde zamansızca aramızdan ayrıldı.
Sözün özü olarak, bugün etimle, tırnağımla
kazıyarak gelmiş olduğum ve bulunduğum noktadan dolayı ne kadar gurur ve onur
duysam da bir o kadar da derneğin kapanması ve ardından ise can dostum Yücel
Ablamızı kaybetmiş olmaktan dolayı üzgünüm.
Çatısı
altında olmaktan dolayı onur duyduğum Türkiye Sakatlar Derneği Malatya
Şubesinin kuruluşuna önderlik yapmış olmam ile Yücel Ablamız başta olmak üzere
birçok değerli arkadaş, dost kazanmış olmam üzgün oluşumu bir nebze de olsa
azaltmaktadır.
Tabi birde
Malatya’da engelli sorunlarının çözümüyle ilgili geldiği noktadır. Evet, 1994
yılında bir avuç engelli ile birlikte ekmiş olduğumuz tohumun büyük mücadeleler
sonucunda meyvesini vermeye başlamış olduğunu görmektir.
1994
yılından bugüne kadar geçen sürece kısaca göz attığımızda engellilerle ilgili alınan
yol ve yapılan çalışmalar karşısında gurur duymamak elde değil. Evet, birlikte
mücadele ettiğim tüm arkadaşlarımla dostlarımla ve özellikle de kendimle gurur
duyuyorum.
Yazarın
Önceki Yazısı