Bir gece çıkmıyorum dedi Ay;
çok mu umurunuzda karanlığa yaktığım lambam?
İçinizdeki karanlığı birbirinizin ruhuna boca ederken görülmüyor ki çabam…
Bir sabah düşmüyorum dedi yaprağa çiğ damlası;
çok mu umurunuzda çimene beslediğim sevdam?
İçinizdeki kuraklığı birbirinizin üzerine sıvarken fark edilmiyor ki faydam…
Bir gün esmiyorum dedi rüzgar;
çok mu umurunuzda sahile ulaştırdığım dalgam?
İçinizdeki bataklığı birbirinizin kıyısına taşırken seyredilmiyor ki sefam…
Bir an uçmuyorum dedi çiçekten çiçeğe arı;
çok mu umurunuzda yaseminin taç yaprakları?
İçinizdeki kokuşmuş fikirleri birbirinizin dimağına üflerken bilinmiyor ki cefam…
Bir gün,bir gece,bir an sönmüyorum dedi ateş!!!
Çok mu umurunuzda cayır cayır yaktığım hayvanat ve nebat?
İçinizdeki açgözlü alevle,kalbinizdeki kibir,elinizdeki güçle
birbirinizin geleceğini tutuştururken tıkanmıyor ki bacam…
Bir sabah doğmuyorum dedi Güneş!
Çok mu hatırınızda batıdan yükseleceğim o inanış?
İçinizdeki korkunç kıyametle birbirinizin sonunu getirirken bana mı düşer seherde uyanış,gecede fercam…