Soluduğumuzda içimizi ısıtan,
Saf ve temiz duygular.
Sevinçlerimizde şen kahkahalarla
Hüzünlerimizde gözyaşlarıyla
Hiç vazgeçemediğimiz
Yeniden yeşerme umutları.
Her uyanışımda seviniyorum,
Bugün de uyandık diye.
Öyle mahzun hallerde uyandık ki,
Öyle de sevinçli.
Meleklere gülümseyip,
Tükürdük yüzüne şeytanın.
Hayat boşvermeye gelmiyor.
Kara bulutlar yağmura dönüştüğünde,
Islanmanın hazını duymalı.
Hani hep gözyaşına benzetiriz ya yağmuru,
Zifiri karanlıkta
Gök gürültüsünü beklemekten iyidir.
Öylesine sevmedik şu dünyayı.
Boşuna yad etmiyoruz geçmiş günleri.
İster bugünü yaşarken, ister geçmişi anarken,
Gönlü hep hoş tutmalı
Ve karanlıkları aydınlığa yormalı,
Yormalı ki Güneş bir daha doğsun.
Hep ciddiye aldım yaşamayı,
Tuhaf bir sevdayla baktım yıldızlara.
Sonbaharda ardımdan savrulan yapraklara,
Dönüp dönüp baktım.
Pencereden bakınca gözlerim hep kuşları aradı.
Ve Deniz onu kelimelerle anlatmam mümkün değil.
Nasıl da geçmiş zaman.
Ne baharlar, ne yazlar eskittik.
Bazen kalbimizi söktüler,
Bazen tepemize çöktüler.
Canım ağaçların yeşerdiğini,
Gökyüzünü göremediğimiz günler oldu.
Toprak çamur haline geldiğinden beri;
Sevdik be canlar! Biz bu hayatı çok sevdik.
Ne mutlu ki köşemize çekildik.
Ne mutlu ki artık arkamızdan gelen sesten irkilmiyoruz.
Kusurumuzla, sevabımızla,
Sevinçler, tasalar gördük, geçti hepsi.
Suya değmiş bir ateş gibi yüreğim,
Hani sızlıyor desem değil.
Ağrıyor desem hiç değil.
Ya da derler ya sanki bir kuş çırpınıyor gibi,
Galiba öyle.
Binlerce defa öpesim var dünyayı.
"Peşinden koşsam,
Güneş söndürür mü ki feneri"
Yağmurlar diner mi?
Ya ateşböcekleri susarlar mı?
Harf harf kuşlara serpin yazdıklarımı,
Doysun hayvancıklar.
Fırtınalardan gelip,
Meltem rüzgarlarına karışmak ne güzel.
Nazım gibi Vatan şiirleri,
Hayyam gibi rubailer yazasım var.
Hani laf aramızda birazda ağlayasım var.
Tam zamanı şimdi ağlamanın...
Mayıs toparlandı gidiyor,
Haziran müjdesi kıpır kıpır içimde.
"Gözleri gülecek çocukların"
Bir kere daha"Kış uykusundan uyanacağız"
Ağlayasım var demiştim değil mi?
Ağlıyorum işte...
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
28 Mayıs 2024 Saat 23.05
Güzelçamlı/Kuşadası