HAMUŞ-I (ŞEHİR)

/
şehir gözlü kadına yazdığım mısraları
saklı köprülere asıyorum artık
çünkü sen
hiç kimsenin her şeyi olamadın
/

I

dün gece ağladım
Haliç aktı gözlerimden

ceplerimde İstanbul'u taşıyan masallar anlatıyor
foyası ortaya çıkmış bir aşk
ve diline yabancısıyım aşkın
konuşma çizgilerini düşürmüş kent ölümleri
masallarımı hırpalıyor
benzemiyorum kentime

İstanbul'a aşık olmamalı insan

sol omzunda kentler taşıyan
ıslak sesli bir adam duruyor
bir şey var
bir şey var ki bilmiyor?
Haliç'in gözlerinden akan alında O
ve saçları değiyor şakaklarına köprülerin
aklın dışında kalan çizgiler
ağırlayamadığı duygular vuruyor yüzüne
çoğu kez gereksiz buluyor O'nu
sevinçli ve sakin bir İstanbul masalı

İstiklal caddesi
hiç durmadan sigarasını söndüren geveze bir rüzgar gibi
iki bardak demli çayın krallığında gizleniyor Kadıköy
istasyonlar ve otobüs durakları
her yolun Üsküdar'a çıktığı dolambaçlı bir labirent
tökezleniyor martılarda bir kulenin ayağı
Vefa ise artık sadece bir semt adı

burkulmuş uçurumların yenilgisine yapışan kanlı bir bakış
kendine
yârin gözlerinden yapılmış saklı kentler buluyor
vurgun yemiş ve delirmiş yanlarıyla
durmadan gülümsüyor bana
gölgesiz bir akşam üstü
bilerek değil
utangaçlığından

hüngür hüngür hücrelerime sürmeleniyor
yalnızlaşan Vatan caddeli bir kent
kalbimde saklanan kıza yazdığım mektuplar
şehir gözlü kadınına koşuyor
tenha intiharlarımı da yanına alarak
delirebiliyorum saklımdakilere
ve kapana kıstırabilirim şimdi
utanmadan ağlayan mutluluğu

kararmış kızıl korkulardan sesleniyor mutluluk
kelimelerim birbirini kovalıyor
köprü boyu yalnızlığımda aklımın ölüm fermanları
ve sol köşemi yönetemeyen şehir gözlü tahtsız hükümdar
hallerim tariflere yabancı
hangisi hangiliğimi anlatır bilemiyorum
bilememek ağrısıyla
soru işaretlerimin kapı eşiğinde üç noktalaşıyorum

kan yüklü damarlarımdan akacak kelimeleri biriktirip
mısralarımı saklı köprülere asma fikri
bu şehrin en fermansız idamlarına
sebepler doğuruyor

İstanbul'da aşık olmamalı insan

kısır umutların işlevli sancılarla yoğrulduğu
ve bakışlardan kan sızdığı bir gecede
enkaz yığını yüreğime şehit oluyorum
devrik cümlelerimin ortasına ünlem koyup
hiçbir vakit devrilmeyecek mısralarıma
yeni şehitler arıyorum
çıkılması imkansız seferler
gidilmesi yasak mekanlar
ve köprülere asılan mısralar oluyor
içimdeki yaraların kanaması
süslü fermanların en sade anlamsızlığında
vuslatı kayıp ellerime
yeni mısralar arıyorum

aşık olma(ma)lı-mı insan

artık kaypak ve mürteci şehirlerden geçebilirim
pusulasını kaybetmiş
kör balıkçılar gibi

kendime
kimliğime
aşk eklendi...


demir-ci
( Hamuş - I başlıklı yazı DEMİRCİ tarafından 4.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu