Cübbeli Enes Hocaefendi der:
"Evvelâ sükût ve âhirân külût!"
Külût nedir sorgular bilmeyenler:
"İlk önce sus, daha sonraysa konuş!"
Enesçe'de böyle meale girer.

Ben de mûnis bir insandım, halbuki 
Bu kelimeyi yeni öğrenmiştim.
Enesistan'da değilmişim çünki.
Sorunca, neresi yaşadığım yer?
Dev bir şehirmiş, Çağanistan'daki.

Burasını dahî duydum ilk defâ.
Dünyânın hangi köşesi ola ki?
Dediler: Memleket-i Müteveffâ.
Gâlibâ pâyitaht-ı Moğolistan.
Her zerresinde var kesîf bir cefâ.

***

Cübbeli Enes Hocaefendim, âf!
Ateşe secde ederken bir ânda
Saçlarını kaptırıp yakan bir saf,
Kardeşimiz varsa, hâli nicedir?
Affedin, eylediysem lâf-ı güzâf.

Dinliyordum ki: bir müptelâ varmış.
Sözüm ona esrârkeşmiş epeyce.
Hattâ her nefesi duman altıymış.
Her gecesi meyhânelerde geçer.
Sarhoş olmadan bir ân duramazmış.

Öyle ki fevka'l-hadd hâlde beslenir.
Her haftasonu domuza doyarmış,
Sordular: haftaiçi ne hâldedir?
Kedi, köpek, eşek... Daha nicesi.
Sordum: arkadaş, yurtta mı beslenir?


 
23-24.05.2024
11'li hece ölçüsü.
( Hocaefendi başlıklı yazı Furkan Enes ABÇA - Sadraz tarafından 5.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu