Taze bir ekmek buğusunda unuttuk açlığımızı
Ezel bir söylence sandık her konuşulanı
Şiraze patikalardan dağ doğuyordu sevdalıklarımıza
Ar kokuyordu sevişmelerimiz
Biz sevda tüttük son kamarasında yolculuk ettiğimiz trenlerin
Ay küsegen tavırlarda süzerken bizi
Biz muştu ulakladık güneşten sevgimizi

En uzak sevişmelerimize yakın ettik buselerimizi
Hani ilk heyecan susamasında kaçamak ve utangaç
Solarken akşam üzeri ayak üstü iki sohbet arasında saklanbaç kaçışlarımızı

Hoyrat kokar her yanımız
Bu aş bu ekmek kadar kutsi
Ve darağaçlık yeminlerimiz küflü sözlerle ihtimal
Hangi söz k/eser bizi
Hangi yazgı siler bakışlarımızda ki asiliği
Hangi yazgaç atar ölümden yana rezilliği
Biz
Boynumuzda vebal
Alnımızda hilkat yeminlerle uyandık
Sevdamız akit
Dilimiz
Kemik oldu
Biz sinmedik
Sus olmaz dilimizde
Pas olmaz ehlimizde
Hey...
Dağ başı kervanımıza hişşşşt çekecek kaç kaçak sövgü çözer bizi
Biz bizlikten vaz geçemezken kim sizliği reva görür bize

Düş tarlalarında sarı başaklardık
Hangi tırpan baş kaldırılarımızı biçse
Yeni baştan ekenek olurduk
Bitimsiz sözlerimiz direniş
Büyük aldırmazlığımız hep proleterya kalımlığımızdık

//Ye/is bakışlarımız olmadı hiç hep sıcak alazlar saçtık..//



Nurettin Önder
( Taze Ekmek Buğusunda Unuttuk Açlığımızı başlıklı yazı NurettinÖnder tarafından 11.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.