Bu Şiir...
...YORDU BENİ


Ne fırtına, boran, kar, ne kan donduran ayaz
Yıkamaz sanıyordum koca bir ordu beni
Her makul isteğime kaderimden itiraz
Sorgu sualsiz infaz; bu şehir yordu beni


Sabrımı zorlasa da yaz günü esen orkan
Direnmeyi denedim; şahittir buna Furkan
Damarı dar ederken delice akan o kan
Sonu sınava çıkan her tabir yordu beni 


İçi gamla dolunca gönül sulayan arkın
Dirensen de kalmıyor kabirdekinden farkın
Vefasını görmeden otuzlu yaşın, kırkın
Sandım ki ecel yakın, ve... tehir yordu beni


Nebze neşe umarken bahtımdan  dileğimde
Kim bilir kaç gurbeti eskittim yüreğimde
Heba oldu hayaller... düşlerim... emeğim de
Her öğün yemeğimde hep zehir yordu beni


Binlerce âh olunca dil ucumu bandığım
Nasıl belli olmasın halimden usandığım
Her fırsatta adını sitayişle andığım
Makbul adam sandığım ekâbir yordu beni


Kalemim de bi âlem; çalınca acı siren
Başlıyor vaveylaya; ucu tutmuyor fren
Hele bir de coşunca, kolaysa artık diren
Tevazumu kemiren bu kibir yordu beni


Sinemde bir köşede nefes alsa da hâlâ
O muzip afacan da hayli mahzun mesela
Tan zifiri yırtarken... tam doğuma beş kala
Duyduğumuz her sala, ve kabir yordu beni


Gülmeyi denesem de kara bahtıma inat
Kader çok abanınca kırılıyor kol kanat
Alacağın olsun be, ey kaderim... ey hayat!
İnlemezdim de, heyhât; bu şiir yordu beni


Mecit Aktürk 
( Bu Şiir... başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 14.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu