KALP AĞRISI
5
Seni
yutkunamayan bir balık olmak istedim
Yakup gibi
ağlamaya meyilli gözlerimden kayıp giden
Oysa Mecnun
oldum çöllerinde
Ne yapsam
da sevgili
Çaresizliğim
Marmara’nın
Körfez’ine muhtaç etti bedenimi
Sahilde bağlanmış
sandallar gibi
İnliyor yüreğim…
Ucu
karanlıklara akan bir aşkın şizofrenisiyim
Parmaklarım
adını yazmaktan imtina ederken
Zulme
hevesli suskunluğunla oynaşır ölüm
Tekil
acılarla çoğaltıyorum göğsümden taşan ağrıları
Yokluğunda
güneşe bile kin tutuyorum…
Nüktesiz
bir vurgu içinde
Dolaşıma
muhtaç kalıyor kalbim, ritimsiz sancı otağında
Hiçbir
çarpıntı yormazken yüreğimi
Nabız gibi
gidişinle
Uçuruma
yuvarlanıyor bu can...
Geceye gölgesi düştükçe
ayrılıkların
Bir damla
ışığa muhtaç oluyorum
Anlıyorum
Peşimden
geliyor günahlarım...
Oysa
korkmuyorum, işlensin sicilime tüm sevmelerim
Sadakatin
ölümsüz ipini
Dolasın
boynuma cellatlar
Sana daha
yakın kalp ağrıları sunarım belki
Saçlarında
asılarak urgan niyetine
Ya
bir masal anlat kulaklarıma
Ya öldür beni…
Yokluğun
lekesiz harflerin sığınağında bir elifba
Tanımsız
aşk cümleleriyle üzeri örtülen
Kâküllerine
dolanıyor her defasında bakışlarım
Cefa
niyetinde sus boyu sessizlik
Yutkunuyorum
ve
Öpüşlerinde
boğuluyor karanlığım…
Kopsun
kıyametim artık,
istemem
desem yalan
Gözlerimin
boşluğundan düş içimin atlasına
Sonsuzluğa
uzanalım bir martı kanadında
Denizin
sularında esir kalmadan aşkın izleri
Halâ geleceğin
günleri beklerken
Bir hayalin
tam ortasında söyleniyorum,
delilik
benimkisi…
Âdem Efiloğlu