Ey gidi Sami hoca, benim koca tarihçim!
Hani hastalandın ya, inan yanıyor içim,
Yemin olsun daha da ağardı şu ak saçım,
Birden kendime döndü kroşe vuruşlarım.
Kaç senedir vurmaya taşla doldurdum cebi,
Sende boş durmuyordun, kuralı buydu tabi,
Kefen biçtim hicivle, kaç defa cellat gibi,
Bir daha öl diyenin alnını karışlarım.
Bazen şapka çıkardım üstat ustasın diye,
Bazen segah perdeydin hüzzam bestesin diye,
Sakın şımarmayasın acık hastasın diye,
El ense çekmesem de enseni tıraşlarım.
Seninle atışmanın tadını anlatamam,
Seninle çatışmanın tadını anlatamam,
Seninle itişmenin tadını anlatamam,
İstersen kafamı kır, değişmez görüşlerim.
Kırağı çalmaz derler acı ise patlıcan,
Sen olmazsan tükenir şiirlerde heyecan,
Daha yeni evlendin ne hayaller kuracan,
Arada benim de var ipe un serişlerim.
Çok şey öğrendik senden eğer konu Tarihse,
Asla taviz vermezsin dünya tersine dönse,
Bazen farklı düşündüm, ama edindim hisse,
Bazen de senle oldu, doğruya varışlarım.
Kul Fikret saygı ile önünde eğilirken,
Diyor hoca aman ha ölüme daha erken!
Ne demeye gidersin bu kadar seven varken,
Bitmesin bu sitede seninle yarışlarım.
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
20 Haziran 2024 Saat 23.45
Batıkent/Ankara
(
Koca Tarihçi Sami Üstada başlıklı yazı
MehmetFikret tarafından
21.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.