Kızaklı Celenk

`Deutschland; Denker,
Künstler und Philosophen Land ` bilindi bilineli hayli zaman geldi gecti bitti
harcandi ve tükendi. Simdi `Disziplin Fleiß und Pünktlichkeit` formunda ve
formatinda Sanatin Bilginin ve Felsefenin üreterek tüketmeyi; fakat ayni zamanda zengin-fakir gelir dagilimi
esitsizligi olmaksizin ADALETLi ve üretileni PAYLASARAK tüketmeyi sürekli provasi yapilan ; basarisiz
olsa bile ardinda INSANLIK kadar büyük getirisi olan AYDINLANMA CAGI devrimlerininin
Humanizmi`ni hic degilselere kabullenip kayda gecirdigi yerde degil artik ( tüm
Avrupa`ya Rusya`ya ve Türkiye`ye her bakimdan Neo Liberal lokomotiflik eden ) Almanya.
NEO LIBERAL sömürünün her
gün ve durmaksizin artan hayat pahaliligini MODERN KÖLELERi`ne ilgi begenilme
ve dikkat cekmek icin her türlü sacmaligi soytariligi rezilligi acizligi ve
ezikligi kendine yediren kalabaliklara kan kusturarak ödetmeyi herseyden üstün
öncelikli ve önemli tutmakla beraber, sarki -türkülerini KABAHAT TERCüMANDA ve
ALMANYA ACI VATAN olarak yakanlarin hikayesinde ölüsünü kendinden sonraya
birakanlarin yitik yaban dur duraksizligi vardi hep. Insanlar ne sanat ne ilim
ne bellek ne bilinc ne felsefe ne hak ne hukuk, ilgisini bagini aidiyetini umudunu
yitirip murdar ederek giden günlerde Hitler tipli KAFATASCILIK IRKCILIGINI
secti begendi ve kabullendigini ilan etti, Almanya ve Avrupa.
Asagidaki siir ordandir :
KIZAKLI CELENK
Papazin elinde ne vardi
bilmiyorum, fakat
Herkese dününü pisman
Yarinini zehir
Gününü de meger kimmis
neymis ispat edip göstermek icin kizakli celenk
Yol gitmis günes batmis karanligin
nöbetine duran
Sadece kara bürüncekli izabella
nonne
Ciftci olgunlasmis ay
ciceklerini ve sonbahari topluyordu
Yesertip sararttigi
topraktan, zangoc kilisenin cingiragini calar calmaz
Izabellayla soyun da
doktorculuk oynayalim diyordu
Bir dilden bir dudaktan, vanilyali
dondurmasina
Dolunay savkidi ve söylediydi
ki..
Sokaklarda yoksul yalniz
dünya,tiryakisi efkarina yetmeyen pencerelerden
Suskun ölgün siyahlik, is
karasinda izi kalmis muhtemel lunaparka festival carsisi
Hatirim kalir yoksa, sen de
gel dedi disariya, daha disariya
Süt kadar beyaz tenli utangac
firfirli donlu kizlara
Cevirdim kilidi baktim ki
mukavvadan insanlar kozadan iceri girmis
Tirtil kelebegi maskeli
soygunlara talim tesis ediyordu da sanki
Cigeri kapan kedi
cinlayarak akan körüklü kamyon trafigi gibi manastirin duvarindan
Mozartin heykeline ve cüzdanina
goethe ve schillerin..
Kursagindaki bugdayi düsürmüs lastikli düdüklü güvercin
Soykasina kulaklarda calan
sirenmis, zikkimla bastirilan her
avuntuya refakat
Hurdaligi istasyondan
kalkti kalkacak tirenlere
Dagitilan avansin arka
pilaninda taihi eser kacakcisiydi
Hortlaga cikmis insana
hükmü sökmeyen nasihatla, bankalara dönen büküsten
Naftalinlenmis kitaplar
kalinliginda silik suskun kayip…
Zamansizliga tanik ve sanik
Feuerbach
Hegel
Leibniz
Engels
Nitche
Schuberte tango Bethoven ile
Schopin`e kulaklik ile gözlük
Bekarlik sürahisinden metreslik
kizlar dökerek dul günahina yunup yikanan
Vermeer sitilinde lavanta kokulu
mumlara resimler yaparak
Iskambili söndü sönecek evlere
ve evrenlere capraz cekip, gittim gördüm ki
Papazin elinde zangoc
Zangocun elinde isabel
Isabelin nü resminde banka
katri
Ve esmaraldadan inci küpeli
kiz kozu vardi
Seyfi Karaca………..Haziran /
24
(
Kızaklı Celenk başlıklı yazı
Yeldegirmeni tarafından
23.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.