Rüya Avcısı...


Rüya Avcısı

 

Bizim köy küçüktü, insanlar evleriyle sırt sırta yaşayan insanlardı. Bir gün köyümüze şehirden bir aile geldi. Şehrin sıkıntılı halinden kurtularak köye yerleşmeye karar veren Rüstem Amca eşi Rukiye ve 18 yaşında ki kızı Leyla ile Ramiz amcanın boş evine yerleştiler. Köylü olarak bir elden taşınmalarına yardım ederek, akşam yemeğine annem yemekler hazırlayarak bize davet etti köylülerle birlikte. Leyla değişik anlaşılması zor biriydi, bunu aylar sonra bir gece uykusunda yürürken gördüm köyün içinde kavaklığa doğru yürürken, onu yakalayarak uykusunda uyandırdığımda bana kızarak.

-Neden beni uyandırdın? Ben rüyalarımın peşinden gidiyorum.

Deyince şaşırmadım değil. Ona.

-Kaybolursun…

Bana

-Korkma kaybolmam, geriye döndürür beni rüyalarım evime kadar.

Bundan sonrasını onun anlatımıyla devam edelim.

 

Leyla, geceleri gördüğü rüyaların peşinden gitmeye karar verir. Rüyalarında gördüğü yerleri gerçek dünyada aramak bulmak için. Aslında bulunması zordur lakin anlatarak kabul ettirilmesi zordur bildiğimden birkaç söz söyleyerek kendi haline bıraktım.

 

Bir gece, Leyla’nın rüyasında bir kale görmüş. Kale, yıldızların altında parlıyormuş. Ben Leyla, rüyamdaki kaleyi bulmak için yola çıktım. Ormanın derinliklerine doğru ilerledim. Yıldızlar bana yolumu gösteriyordu. Birkaç gün boyunca, ormanda dolaştım. Yorgun ve aç hissediyordum kendimi. Ama rüyamdaki kaleyi bulmak için pes etmedim. Bir gün, bir çimenlik alanın ortasında durdum. Gözlerim o an parladı. Çünkü rüyamdaki kale karşımda duruyordu. İlerledim kaleye doğru. Kale kapısını açtığımda içerisi büyülüydü. Duvarlar, renkli camlarla süslenmişti. Orta avluda büyük bir çiçek bahçesi rengârenk çiçekler ve kokusuyla vardı. Ben, bu güzellik karşısında şaşkına döndüm. Kalede yaşayan insanlar vardı, bana gülümseyerek yaklaştılar. Onlar da rüyalarını takip edenlermiş.

 

Kalede her gece büyük bir şölen düzenlenirmiş. İnsanlar dans eder, şarkı söyler ve hikâyeler anlatırlarmış. Ben Leyla, bu büyülü dünyada kendimi evinde gibi hissettim. Ama bir soru vardı aklımı kurcalayan; Rüyaların gerçek olduğu bir yerde, gerçek dünyada ne olurdu? Yine bir gün, rüyamda bir melek gördüm. Melek, bana şöyle dedi: “Leyla, rüyaların ve gerçeğin arasındaki sınırları kaldır. İki dünyayı birleştir. Rüyaların gerçek olabilir.” Ne demek istedi o an anlayamadım. Rüya başka âlem, dünya başka bir âlemdi ben meleğin sözlerini kalbimde taşıdım. Artık gerçek dünyada da rüyalarımı takip edecektim. Kaledeki dostlarıma veda ettim ve köyüme döndüm. O günden sonra rüyalarımı gerçekleştirmek için çalışmaya başladım. Bu, gerçek dünyada da bir ev inşa ettim. Evim, avcılar yolda kalanlar için bir sığınak oldu. İnsanlar, rüyalarını takip ederek gerçek dünyada da mutlu yaşamaya başlayabilir. Leyla, artık rüya avcısı olarak anıldı ve her gece yıldızlara bakarak rüyalarını takip etti.

Bir gece, rüyasında bir yıldızın parladığını görmüş. Yıldız, ona şöyle demiş: “Leyla, gerçek aşkı aramak için yola çık. Kalbinin sesini dinle ve rüyalarınla gerçeği birleştir.”

Leyla, yıldızın sözlerini yine kalbinde taşıdı. Gerçek aşkı aramaya karar verdi. Yolculuğu zorlu oldu, ama Leyla, içindeki rüya avcısının gücünü hissetti. Bir gün, rüyasında ormanın derinliklerinde, gözleriyle göremediği ama kalbinde hissettiği bir aşkla karşılaşmış. Bir dere kenarında oturan bir delikanlı, gözyaşları içinde ağlıyormuş. Yanına yaklaşmış. Sormuş.

-Neden ağlıyorsun?

-Gerçek aşkı arıyorum, bulamıyorum.

-Bende arıyorum bak ağlamıyorum, ağlamak bulmana yardımcı olmaz ki.

Delikanlı geriye dönerek Leylaya baktı ve o an ikisi de birbirine âşık oldular

Bu aşk, bir çiçeğin açtığı an gibi doğdu gönüllerinde. Leyla, onunla konuştu, güldü. İçindeki rüya avcısı, gerçek aşkın bu olduğunu biliyordu lakin rüyasında bulmuştu, gerçek hayatta nasıl bulacaktı bilmiyordu. Rüyasında uyanırken beni karşısında buldu, ben zaten ilk gördüğüm gün ona âşık olmuştum, lakin Leyla bunu bilmiyordu. Uyandı bana baktı gülümsedi ve bana sarıldı ve o gün bugündür hala birbirimize sarılarak hayatımıza mutlulukla devam ediyoruz vesselam.

Mehmet Aluç


( Rüya Avcısı... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 23.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu