Kızaklı Celenk 2

Diger taraftan daglari asip yollari gidip ülkeleri ülkelere baglayarak, uykusuz düneksiz yoruldugu yere yagligini seren park ve seyir halindeki ölmez de sag salimlere varacagi sinir boylari güzergah kivrimlarindan ve tamponuna kadar yüklü kimi dolmus kimi vosvos üstü bagajli araclarin icinde  col cocuk; el feneri, tuvalet kagidi, cay bardagi tüplü bataryali gaz ocaklariyla ezile büzüle yildiz sayip katar kervan kovalayarak, yeni dogumarla iki arada bir derede geleceksizlige yeni nesilerin ebesine dedesine GURBET adli insan nufusu ekendi. Ölen oldu, hasta sayriya gün sayip cetele tutan oldu. Giden gitti, kalan hep yillari yillara ekleyen KÖLN istasyonlu ne caldigi söyledigi anlasilmaz hisirtili radyo dalgalarinda hic degilse bir saatligine hasrete yol gözleyip yitik hikayesine göz kulak kesildi.

Sonra ucak seferler kara yolculugu güzergahina yukardan el kol sallayarak bu sene de ölmeyip de sag kalanlari ESENBOGA`ya veya YESiLKÖY`e valizler dolusu hasret hüzünler icinde indirdi bindirdi. Pasaport uzatma kuyruklarinda zifir gece yarisindan sabahin körünü karda kista buzda ayazda, her seferinde isten izin alinarak memleket insanlarinin islem süresince aksami edinceye kadar ülkesine kavusmus gibi dertlesmelerinden nüfus kagidi kadar saglam dostluklara ev sahipligi etti.

En cok kizarmis tavukcuydu, tekten tükten konsolosluk sehirlerinin acikinca ugrak yerleri. Fotokopi ve ilkleri sonradan her köy kasaba sehir sokaklarinda adim basi  tercüme bürülarinin yakinlarinda bir yelerdeydi her evin köse bucaginda mutlaka dayali döselisiyle her cesitten düsük kaliteli mal ve sanki memlekete varmis gelmis sicaklik ve sevinci hissini veren sucuk salam lokum cerez gibileri de bulundurup satan EXiSPORT silsilesi. Sürükleyen yillarla beraber KEBAPCiLAR bu düzenegin yan kolunu doldurdu tasirdi. Ardindan kücük capli atölyeler, simdilerdeyse irili ufakli fabrikalar, isyerleri, tamir haneler ve ofislerle.. gece gündüz vardiyalarinda gurbetin dünkü cocuklari yitik hikayelerine sevinci ve üzüntüyü dumanlayip demleyerek gurbet sila hepsi bir aradaliga yildi yoruldu kendini adresi kayip bir sönümlenmeye kefenden beyazlasmis bir ruh gibi yillar yilligina sizilayip süzülerek  soldu sustu yeni nesillerini bir gariplik ARAFINDA birakip teslim etti bitti.

 

Asagidaki siir ordandir :


KIZAKLI CELENK 2

Akilli ol yoksa aklini alirim
Demiyordu Kant,
Yok öyle demiyordu Emmanuel Kant
Mona Liza`nin duvarda kalmis memelerine elleyip
Gustav Klimt`in cirilciplak karyolaci kadinlarina altin verakli cerceveler düzüyordu
Ah zaman
Vah zaman, cereyanli lambalara insan muamelesinden pilli bebeklermis gibi edison
Klara Schuman` in Thomas Man`la simsek cakismasini bekler gibi sanki
Kimine fakir sofralar piyanocusu opera günlügünden sürtük kazanova ,
Kimine  zarif salonlar piyangocusu eli dumrul köprüsü
Saraydan kiz kacirma bölümüne gelince,
Pan fülüt caldiriyordu ortacagdan kalma sehirler meydaninda fareli köyün
And daglarini heybesine nakislayarak inka göcmenleri
Ipte cambaz, köprüde hisar, mizrakta mesale
Deriiin derin soluklanip düsünerek eger varsam ben neyimi
Kutup yildizina baglanmis kar tozanindan ren geyigi
Noel agacina üc voltluk pariltilar karnavellerken sabah ve aksam
Viktor Hügü diyormus ki Deckartese cagir dolmusu bizi kerhaneye götürsün
Hamburg`un reperbahnina, gemilerin hep huzey denizine
Zindandaki Jan Valjana birak gitsin artik bu köleligi diyordu
Saat üc ceyrekten bir önce veya bir sonraydi
Ay dünyadan uzaklasirken
Eksiyen kainat disinda bir yere yaklasirken tül ve kül, hepsinden bir nesnesin iste
Dezenfekte salonlarda ve cam gibi lekesiz pürüzsüz yalnizligin pencerelerinde
Temizlikci kadinlarin vevardiyeli iscilerin
Icinde öldükleri kül sogugu hikayelerinden kalma
Buram buram dumanlanip tüten alin terleri
Ve gariplik hatiralari vardi
 
Seyfi Karaca…….Haziran / 24

( Kızaklı Celenk 2 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 24.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu