Yine böyle ben dalga deniz…
Depresmis cosmus lisani hasretin dili, askin gönlü ve temmuza islik calan haziran..
Kizgin kumlarin teselliye ikram sunan gölgeliklerinde firarilere tutkun
…gögsümü gövdemi basarak
Sevgiliyi kusanmis süslenmis kolyeleriyle, kapinin kilidi cekmecenin gözünde aynisindan
Duvar dibine sinmis mühürsüz hikayesinde hic bir yere benzemeyen
Ve balonsuz bisikletsiz yaslanarak, yitik yillardan beyazligin rengiyle oynasan
Sükutun nezaketi ve lutfuyla
Kabulün huzuruyla
Günün kirlettiklerini
Gecenin karanligina kalmaya ahdetmis gün
Agirdan aldigi dünyayi ay dogana kadar, pil bitene kadar
Gemi batana kadar
Suyu buharlasan ve kiyiya vuran azgin dalgalarla cam cicekligi orkidemsi
Seyirip duran kirpiklerine mutlu gün süzüp damitmak icin
Iskandinavdan cikmis gelmis, merhabalastik, gülüstükten sonra kalbimizi kanimizi isittik
Beyaz cizgileri memelerinin doruk noktasinda biten
Yan baglari maviydi, ön ve kalca takimlarinin yarisini disarda birakan kilotun
Tatile gittiigini en gizli yerleri dahi yanmis kavrulmus diye herkese göstermeye
Avro-Amerikalinin esaret tutkusudur ya…iyi bilirim,
Bunda muazzam kösnül is var dedim bendeki kabaran köpüren
Köpürdükce kuduran
Kudurdukca o  kisrak ben küheylan, sür yavrum süüüür..!
Fakat her saniyede telefonunu cikarip dürtüklüyor
Basini koydugu markali cantasinin dibine koyuyor
Sonra tekrer
Sonra tekrar
Sonra tekrar ve bu böyle hic bitmeyene
Ulan dedim sardin serdin yere, bunu hangi ara kucaklayip seviseceksin,
ben dilinde dudaklarindayken o ha bire elinden kurtulamadigi telefona..
Birak dedim birak..
Pilajdaki baska kaltagi kostaklara baktim gezindim
Dalgasinda ask ile oynasan denize döndüm
 
Seyfi Karaca………..Haziran / 24