Kızaklı Celenk 5

Yetmisli yillarda Warschau`daki 1943 Yahudi Getto Ayaklanmasi`ni konu alan Anit Yapi yerinde hic kimsenin beklemedigi ve herkesi sasirtacak sekilde diz cökerek özür beyan eden Wily Brant`a hem tutumu hem de yaptigi OSTVERTÄGE baslikli anlasmalarla Dogu Almanya`yi resmen kabul eden; ve bilhassa Polonya topraklarindaki bircok itilafli bölgelerden yasayan yerlesik Almanlari intikam duygusuyla on binlercesinin yollarda öldügü zorunlu göc sonrasi sosyal siyasi ekonomink bütün haklarindan vazgecmeyi taahüt altina aldigi sebebiyle ülkesinde yogun elestirel simsekleri üzerine cekkmisti. Cevaben Brant, ` Daha kötüsü mümkün olmayan Hitler`in pisleyip berbat ettigi her seyi biz temize cektik `demisti.

Ki Hitler, kökenleri Hindistan`a dayanan öz gecmisten süregelen seckin üstünlüklerle Ari Irkinin yeryüzü hakimiyetine buyuran efendileri, geri kalanlarsa hizmette kusur etme sansi olmayan kul ve köleleri oldugu sadistligini ve sizofrenligini ( tipki Japonlar ve Yahudiler gibi, Japonlar`la uzaktan mesafeli Dünya Savasi`nda  ittifak kurarken, Yahudiler`le ic ice yasadiklarindan dolayi ayni canakta kin zulüm ve vahset  güdümlülügün yok etme girisimciligine soykirim endüstrüsi ) cehennemlenip cellatlandilar . Bu kiyamet sonrasi boyu tüfeginin yarisi bile gelmeyen cocuk yastakiler cepheden cepheye imha ve telef oldular. Ardindan gelen isgücü acigi, insanlik ve  insan yokluguna duyulan ihtiyacla Italyanlar`in basi cektigi, Yunanlilar`la beraber Türkler; her mahallede bir milyoner veya her sokakta KÜCÜK AMERIKA yaratma hayali ve hayranligiyla beslenmis MENDERES-Demirel `giller siyasi OFiS araciligiyla NATO`ya girisin yol güzergahindan ülke gelecegini EMPERYALLERiN YARI SÖMÜRGESi bagimliligina  askiya alarak, doyuramadigi cocuklarini ogün bugün hic bir iyilestirici anlasmalar yapilmadigi gibi mevcut ilkel halinden bile zerre eser kalmayan  uluslararasi modern Esir Pazari`nin- herkesin mahremine ve dislerine kadar bakilarak –  isgücü ve ENKAZ KALDIRMA acigina sunulup servis edildiler. Özal ki, Menderes-Demirel `gillerin hesap kitap müsavirliginden mezun ve Oniki Eylül`ün Türkiye`yi alana satacak ` Serbest Piyasa kararnamecisi ve özel kalemsörü kimligiyle önceleri `Avrupadaki Türkler bu zamana kadarki sahipsizlikleriyle ezilmis limona döndü` derken sonralari `her biriniz benden tam iki misli maas aliyorsunuz, daha ne istiyorsunuz oturun oturdugunuz yerde `gibi yamuk yumuk laga lugalar ettiydi. Bop Esbaskanligi`nin Abdullah Gülü`de ayni kol ve ekolden süzme gelme yerli görünüp yabanciya hayran olarak` burayi bize birakin siz orali olmaya bakin burali olmayi unutun ` falan filana gelen öteki benzerlerinin ayniligina dair kitaba kanuna mühür cakti imza basti….

Korkunc Ivan`la parcali bölüklü Slavlar`dan düzenli ordu en basta olmak üzere devlet kurum birim inanc kimlik alt yapilarini tamamlayarak Rus Imparatorlugu kurup donatan ve güc sarhosluguna   kapildikca aklina esen her sapkinligi isleyip oglunu dahi katleden gelenegin devamini soylularin evlenerek hanedanliklarini güvence altina alma yolunda en cok Almanlar`la yakin iliski kurup tarihe saniklik ve taniklik ettiler.

Dostoyevski`nin bile kumar tutkusu yüzünden daha yazmadigi kitabni haciz koyarak gittigi ve son kurusuna kadar ütülmedikce huzur bulmadigi kacak yeri Avrupa Kumar ve Kerhaneleriydi. Her Rus imparatoru tac giymeden evvel bilgilenme ve kültür egitimini Almanya`da alirdi. Kocasini zindana kapattirarak bogdurup öldürdükten sonra tek basina her hükme TANRICALASAN Katarina bizzat Almandi….

Almanlar ki…önyargili, dislayici, kücümseyici, üstenci, kapida koyan ve asla iceri almayan kabulsüz ve tahammülsüzlügün Hitler`variliginden asla vazgecmedi. `ich hab nichts gegen Ausländer, aber..` hazir kalip formatli yabanciya karsi iyimserlik süsleyen ön cümlesine bagli ve bitisik takip eden yan cümlelerde hep `scheiss Ausländer ` köpürüp kizan yabancilarin ne pislik sey olduklarinin kinini ve öfkesini güden kibir ve kahir vardi. MÖLLiNGEN seri numarali dipdiri insan yakma katilligi buradan hortlaklasarak HOOCAUST`u hic aratmadi.

Ruslar HELMUT KOHL imzali saglam temelli anlasmalarla daha sonra Helmut Schröder`in Gasprom müdürü olmsina kadarki sürecte her gelen yerlesimci göcmene özel konforlu mahalleler kuruldu, faizsiz krediler verildi, uzunca yillar calisanlardan vergi alinmadi Türkler`i kendi denginde insan bile görmezlerken onlara cifte vatandaslik haklariyla beraber bütün yerlesenlerin rahati icin her türlü sosyallesme ve kültür etkinliklerini yasayabilme alanlari yapildi ve donatildi. Yani savasarak sevisen Ruslar, rol modeli edindikleri Almanlar`in birbirlerine karsilikli vazgecilmezi olduklarini Türkler dahil bütün yabanciya sayilanlarin öksüz ezik yazik ve yitik hikayeleri üzerinden birbirlerine kiyak gecti.

Gerek Frankfurt gerek Leibzig …artik kimsenin sosyal icerikli ve sosyolojik bilimselligi olan kitaplar okumadigi, okunacak olanlarinsa soyan sömürenlerin cikar ganimet yagma baski vurgun haksiz hukuksuzlugunu masum ve mesru sayama önceligini gözeten ve hic bir etkin sorgulamaya mahal vermeyen kitaplari daha henüs yazilmadan ( Dosteyevski`nin kumar borcuna karsilik siparis edilen otobiyografik Kumarbaz`i gibi ) siparisi verilerek dünyaya dagitilmadan borsasi piyasasi yapilarak PATENT hakkinin devir teslim islerinin görüldügü ALMANYA …ki…

LOHNDAMPING….yani ÜCRET BASKILAMA unsuru etsin olsun diye yabanciyi hic degismez sömürü kölesi olarak gördügünü, Suriyeli`lerin Türkiye`de `giderlerse ekonomi felaketken tümden felaket olur `diye gören bilenlere BOP SIYASET tarzi ittifakla, LOKOMOTiFLiK örnekligi ederken…

Gelecegi belirsiz, günü yarini kaygan yeni nesilleri dogdukca derinlesen bilinmezligin gerek  silada gerek gurbette ancak  HiC KIMSE oldukca boslukta sahipsizlikte bir yere konularak tek düze bütün yasam yilligi acilarinin avunarak dinecegi hasretlikle gecen ve ekonomik nedenleri giderilse dahi kapali toplum düstüsüyle adanmis kosullanmisligin degismesi zor ISGÜCÜ FAZLALIGINDAN gelen gelenekle, calisma hayatinin korkularini cekingelerini kaygilarini yalnizliklarini ve her türlü kabul görmeyen YABANCILILIGINI dövize cevirerek arsalara dairelere dükkanlara yatirip, öldükten sonra ancak YANIK TÜRKÜLERIN dogdugu yere gömülmeye gelenlerin sabit ve silik döngüsünü yeni nesillerden internet cocugu ve yapay zeka ürünü olarak doganlar , dünyadaki bütün tek tipliligin her seyi birbirine benzeyen HIP Hop, Tiktok  ve GRAFiTi dürtü ve bagimliligiyla kendilerine bicilen ve formatlanan kurulu düzen asagilanip dislanan rolleri itirazsiz benimeme beklentilerine harfiyen uyumlu ve afyonlu kabaratistler furyasinin yani sirasinda, Fatih AKiN`in DUVARA KARSI`si kendine ayar soyut sekilci hayat ve toplumsal gerceklikle uzaktan yakindan hic bir ilgisi alakasi olmayan ve dayatilan ASOSYALLiGiN YABANCILILIGINI pesinen kabullenen damizlik seckileri arasinda patron ve ilahlar keyfine göre  imaj ve rol üstlendi.

Asagidaki siir ordandir :

KIZAKLI CELENK 5
Daglari alip saracaksin sonbahardan sonra
Sislenip bulutlaninca soguk damlalar yagan gözlerine
Ocakta cay varsin kaynayadursun diyeceksin, valizlerin arasinda kayip bir harita gibi
Ellerinle koymuscasina bulacaksin dünden yarina kalmis yalnizligini
Sokaktan gidene söyleyin kulaklari cinlasin diyeceksin
Makina yagi kokan ellerinde henüz fabrikadan az evvel gelmis
Bilardodan arkadaslarla kara sekizliye geceyi kapatip gündüze top cevirdigin
Duprovnikli garsondan gitmeden baldirini cimdikleyip dudagindan öpücük kirtlatacaksin
Sevisirken fena isiriklarla seni sana birakmayanlarindan
Binanin alplere ve buzul göllere bakan teras katina yeniden görüsünceye kadar deyip
Bekleyeceksin ki asansör gelecek
Butikci dükkanlarindan seni otomobile bindirecek
Münihi gececeksin
Grazdan gideceksin
Villachtan slovenden sirptan
Virajli dönemecli belgrat otellerine radyolar calacak, sinirlar sinirlara baglanacak
Zagrebin düzlüklerine gittikce uzayan cam sakizindan cobanca armagan
Varna yazisi görünecek bulgara dogru burgazdan
Yillar ve milenyumlar boyunca bir mendil dolusu kara üzüm belki
Belki can havli bir mektup kusu sevinci
Bir de sinirdan sinira gecis damgasi sorgulayan vinette bezirgan
Uykusuz üryan gurbet bir yerden,
Ölmeyip de sag kalana daglarin asilmazini hudutlarin gecilmezini
Emanetin bende kalmis diyerek
Mahur meramina sabah olunca edirne
 
Seyfi Karaca………Haziran / 24
( Kızaklı Celenk 5 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 29.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu