KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
PROVOKASYONA DİKKAT!
Durmadan köpürtülüyor. Açıkça ırkçılık yapılıyor. Suriyelilere
karşı bir nefret geliştiriliyor. Bu provokatif çıkışı da bir partinin genel
başkanı başlattı ve devam ettiriyor. O kadar yaygınlaştı ki; adeta her il,
ilçe, mahalle, köy ve kasabada; “Yabancıya ölüm” sloganları atılacak hale
geldi.
Hepimizin için karartan olay, Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde
meydana geldi. Suriye uyruklu bir kişinin, 5 yaşındaki Suriye uyruklu çocuğu
taciz etmesi üzerine halk galeyana geldi. Şüpheliyi linç etmek isteyen öfkeli
kalabalık, bazı işyerlerini ateşe verdi. Çıkan olaylarda 5 polis yaralandı.
Suriye’nin kuzeyinde, Türk bayrağına zarar verilmesi sonucu Dışişleri
Bakanlığından yapılan açıklamada: “Provokasyona malzeme yapıldığı” ifadesine
yer verildi.
Devletin birimleri gerekli tedbiri almış ve soruşturmalar
başlatılmıştır. İçişleri Bakanı: “474 kişinin gözaltına alındığını” bildirdi.
Türkiye’mizin; birliğini beraberliğini, kardelik duygularını bozup
insanlar arasında iç kavga çıkartmanın kimseye faydası olmaz. Olan olaylarda
devlet mekanizması her türlü cezai işlemi yapmaktadır ve yapıyor.
Birkaç tane provokatöre kanarak, ortalığı kan gölüne çevirmenin
manası yok. Zaten iç kargaşa çıkararak, Türkiye’yi bize dar etmeye çalışan
karanlık emelli mahluklar mevcut. Fakat aklıselim, sağduyu sahibi hiçbir kimse
böyle tiplere metelik vermez. Kadim medeniyet sahip, tarihe şeref imzası atmış
ülkemiz ve Türkler her zaman; dostluklara kapı aralamış, barışın hamisi ve
savunucusu olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.
Aman provokasyona gelmeyelim. Şu güzelim cennet vatanımızda
fitneye, teröre, anarşiye zemin hazırlamayalım. Devlet ebed müddet anlayışını
aklımızdan çıkarmayalım. Yıllardır Anadolu’dan Türkleri çıkarıp atmak için
çalışmalar yapılıyor. Bu ayak oyunlarına dikkat edelim. Haçlı savaşları bunun
için yapılmıştır. Çanakkale’de binlerce şühedanın varlığı bize bir şey
anlatmıyor mu?
Memleketimizde; Müslüman da, Hıristiyan da, Musevi de, Mecusi de…
bulunabilir. Yeter ki ülkemizin birliğini, düzenini bozmasın. Devletimize itaat
etsin. Daha önceleri; Ermeni, Süryani, Arap ve değişik ırk ve dinlerden
insanlarla bir arada yaşadık. Yine de yaşarız. Çeşitlilik renkliliktir. Önemli
olan bu değişik gruplar içinde insani olarak yaşamayı bilmemizdir. “Armudun
sapı, üzümün çöpü var” demeden, “öküzün altında buzağı aramadan” hayat
sürebilmektir. Dünyanın cennet olması böyle mümkün olur.
Az Bulunuyor!
Gezsen kâinatı bulurum diye,
Ruhu temiz duran az bulunuyor,
Sohbetle derdini alırım diye,
Gönüllere giren az bulunuyor!
Hakka ibadettir halka hizmetler,
Kur’an içindeki nice hikmetler,
Allah’ın lütfudur güzel nimetler,
Gerçekleri gören az bulunuyor!
Kılık ve kıyafet adam etmiyor,
Şölen ve ziyafet lezzet katmıyor,
Maskeli tavırlar özde tutmuyor,
Sevdiğini saran az bulunuyor!
Rabtan uzak kalan tefekkür bilmez,
Masivaya dalan tezekkür bilmez,
Kula nankör olan teşekkür bilmez,
Kalbi Hakka varan az bulunuyor!
Leyla’yı bulanlar Mecnunu bilir,
Müslüman olanlar mahbubu bulur,
Nefsini bilenler Rabbini bilir,
Hakikate eren az bulunuyor!
Hep Yaş Dökeriz!
Terazi bozuldu, ibreler kaydı,
Samimiyet hasta, hep yaş dökeriz,
Dünyamız kirlendi, hissizce koydu,
İnsanlık iflasta, hep yaş dökeriz!
Gönüllerde tipi, sanki kış gibi,
Ruhlarda tufan var, bir akış gibi,
Elveda söyleyen bir bakış gibi,
Sevgiler arasta, hep yaş dökeriz!
Makamla mansıpla savruluyoruz,
Riyakâr tiplerden yoruluyoruz,
Muhabbetsizlikten kavruluyoruz,
Beşeriyet yasta, hep yaş dökeriz!
İlimden habersiz cahil bireyler,
İhsanı olmayan bilmem ne eyler,
Duygular felç oldu ruhsuz her
şeyler,