Geçmişten Günümüze Milliyetçilik Akımı:
Milliyetçilik
kavramı, geçmişten günümüze kadar farklı yorumlarla ideolojik bir yapıya
büründürülmüş anlayıştır. Her milletin milliyetçilik anlayışı temelde aynı
özellikleri içermektedir. Bugün dünyada bazı ideolojiler, milliyetçiliği
ırkçılık olarak görmektedir. Bunun sebebi de; ideoloji temelli siyasi
hareketlerin milliyetçiliği ırkçılığa dayandırmalarıdır. Bazı ideolojik
hareketler, milliyetçiliği ırkçılığa dayandırmasa da rakipleri tarafından ırkçı
olmakla suçlanmaktadır.
Geçmişte
milliyetçilik üzerine kapsamlı doktrinler geliştirilmiş, bu ideolojileri
dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu milliyetçi doktrini sahiplenen siyasal
partiler ortaya çıkmıştır. Geçmişte ülkemizde, sağ-sol çatışmaları yaşanmış,
pek çok genç bu çatışmalarda hayatını kaybetmiştir. Bu amansız anarşi döneminde
sol ideolojiler milliyetçileri ‘faşist-kafatasçı’ olmakla suçlarken,
milliyetçiler de solcuları ‘komünist’ olarak suçlamıştır.
12
Eylül 1980 yılında Orgeneral Kenan Evren önderliğinde ülke yönetimine el
konulmuş, anarşi sona ermiştir. Yargılamalar sonucunda sağcılardan da solculardan
da gençler idam edilmiştir.
Şu
anda dünya genelinde milliyetçilik akımı devam etmektedir. Farklı yorumlanan
milliyetçilik anlayışını tarihi süreç içinde sorularla kısa ve öz tanımaya
çalışalım:
Milliyetçiliğin
tarihçesi:
Modern
milliyetçi düşünce 1789-1799 Fransız Devrimi'nin fikirlerinden doğmuştur.
Avrupa tarihindeki ilk milliyetçi hareketlere, I. Napolyon istilası (1804-1815)
altındaki Almanya'da rastlanır. Aynı yıllarda, Rus işgalindeki Polonya’-da güçlü
bir milliyetçi akım doğdu.
Türk
Milliyetçiliği ne zaman başladı?
Türkiye'de
siyasal anlamda milliyetçilik ise 1904 yılında Kazanlı Yusuf Akçura tarafından
yazılan Üç Tarz-ı Siyaset adlı makalenin yayınlanması ile başladı. Ziya
Gökalp'in fikri önderliğini yaptığı Türkçülük, İttihat ve Terakili meşrutiyet
ve daha sonra Cumhuriyet döneminde ön plana çıkmıştır.
Türk
milliyetçiliği nedir?
Türk
milliyetçiliği, ulusal veya etnik tanımlarla Türk milletinin ilerlemesini,
gelişmesini amaçlayan siyasi bir görüştür. Türkçülük ile aynı olmayıp, içinde
Türkçülük dâhil olmak üzere çeşitli Türk milliyetçisi ideolojileri barındırır.
Alman
milliyetçiliğinin temeli nedir?
(Almanca:
Deutscher Nationalismus veya Deutschnationalismus), Alman ulusu, değerleri,
kimliği ve kültürü üzerindeki milliyetçilik. Alman milliyetçiliği, Reform
sonucu başladı, Martin Luther ile Alman kültürü ve edebiyatı yaygınlaştı, sosyal
olarak güçlendi.
Milliyetçilik
nedir?
Milliyetçilik
ya da ulusçuluk, belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve
özyönetimini kazanmayı, daha sonra bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideolojik
fikir. Bir başka anlamı da bir milletin milli benliğinin bilincine varması ve
ülke bütünlüğünü sağlaması ve yükseltmesi ilkesidir.
Atatürk’ün
milliyetçilik anlayışı nasıldır?
Atatürk'ün
tanımladığı milliyetçilik; din ve ırk ayrımı gözetmeksizin, ulus tanımını
vatandaşlık ve üst kimlik değerlerine dayandıran sivil milliyetçi bir
vatanperverlik anlayışıdır.
Milliyetçilik
neden önemli?
Atatürkçülüğün
en önemli ilkelerinden biri de milliyetçiliktir. Bu ilke, Millî Mücadele'nin
doğuşunda ve başarıya ulaşmasında başlıca rolü oynamıştır; zira yeni kurulan
devlet, artık milletler topluluğuna değil, sadece Türk unsuruna dayanıyordu, bu
sebeple ulus devletti, millî bir devletti.
Devlet
milliyetçiliği nedir?
Devlet
milliyetçiliği, genellikle (ama her zaman değil) etnik milliyetçilikle
birleştirilmiş sivil milliyetçiliğin bir çeşididir. Milletin, devletin
korunmasına ve gücüne katkıda bulunanlardan oluşan bir topluluk olduğunu ve
bireyin bu amaca katkıda bulunmak için var olduğunu düşünür.
Milliyetçi
sağ mı, sol mu?
Sağ
ideolojinin ana belirleyicilerini düşünürsek, siyasal düzlemde tartışılan
konular için önemli çıkarımlar yapmamız mümkün olabilir. Sol çizgide olan
bireylere ve partilere kıyasla sağ akım siyaset; milliyetçilik, din, ahlâk ve geleneksel
değerler üzerinden korumacı bir yaklaşım ile siyaset üretmektedir.
Felsefi
anlamda milliyetçilik:
Genel
olarak milliyetçiliğe baktığımız zaman bu kavram çeşitli içerimler
barındırmaktadır. Öncelikli olarak milliyetçilik, evrensel değerler içerisinde
bir toplumun kendi değerlerini benimsemesi ve önemsemesi olarak ele alınabilir.
Kısaca bir toplumun “kendiliğini” ortaya koyması, kendi olmasıdır.
Sosyolojik
anlamda milliyetçilik:
Sosyolojik
ve psikolojik bir olgu olarak milliyetçilik, birbiriyle uyumlu hem kişisel hem
de toplumsal bir kimlik oluşturma girişimidir. Milliyetçiliğin en önemli
unsurlarından biri egodur. Ego (ben) milliyetçiliğin merkezinde yer alır.
Milliyetçilik
ile ırkçılık arasındaki fark nedir?
Irkçılık,
genetik birliktelik sağlamadığı insanları köleleştirmeye, ucuz işçi olarak
çalıştırmaya dayalıdır. Milliyetçilik ise aynı kültür ve dil üzerinde birleşen
herkesi genetik kod ayırt etmeksizin üretime adaletli bir şekilde ortak etmeyi
amaçlar tek düsturu ise vatana ihanet edilmemesidir.
Tarihi
süreç içerisinde gördüğümüz üzere milliyetçilik anlayışı her ülkenin kuruluş
ülküsüne göre anlam kazanmış-tır. Bu sebeple; biz Türkleri ilgilendiren yönü de
kendi özümüzden yoğrulup, ortaya çıkan milliyetçilik anlayışıdır. Bu sebeple;
bağımsızlık, vatan sevgisi, kültürel ve dini değerlere bağlılığın yanı sıra
devlet ve millet menfaatlerinin kişisel menfaatlerin üstünde tutulmasıdır. Tam
olarak ifade etmek gerekirse yukarıda belirtildiği üzere Atatürk’ün tarifini
yaptığı milliyetçilik anlayışı biz Türklerin kabullendiği milliyetçilik
anlayışı olmalıdır.
Bazı
dinci-yobaz çevreler, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü de anlamaktan uzak
oldukları için bu önemli sözü eleştirmektedirler. Oysa bu sözün tarihi arka
planını anlayabilselerdi bu söze hamasetle yaklaşmazlardı. Buradan hatırlatalım
ki; bu öz cümle Mustafa Kemal’in 1933 yılındaki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında
verdiği Onuncu Yıl Nutku’nun son cümlesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşunun ilk yıllarında bağımsızlığa kavuşmak ve ülkemizin gelişimini temin
etmek için gerekli olan kimlik duygusunu ortaya çıkarmak amacıyla söylemiştir.
Bu anlamı yüce sözün neresi bu dinci-yobaz ve Türklüğe husumet duyan çevreleri
rahatsız etmektedir?
Bu
zihni karanlık çevreler şunu bilmelidir ki; Türklük bilinci, bu vatanı
milletiyle birlikte ayakta tutan, emperyalist güçlere karşı dirençli bir
bariyerdir. Bu ülkeden Türklük bilinci yok edildiğinde müstemleke bir ülkeye
döneriz. Bu karanlık güçler, emperyalistlerin oyuncağı olmaya gönüllü
oldukları için Türklüğe, Atatürk’e ve Cumhuriyet rejimine büyük bir kin
beslemektedir. Ancak bunu başaramayacaklardır.
Sözlerimi
Ata’mızın şu veciz sözleriyle noktalıyorum:
Beni
olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk
olarak dünyaya gelmemdir. Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte
Türk'tü bugün de Türk'tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.