Düet-imiz

Hadi plağı ben değiştireyim...Gitar/bağlama düet, teşekkürler Tuğberk.

Tırnakiçi dizeler bayana, diğerleri erkeğe aittir

"Sen hep güzeldin
Ve ben hep sensiz
Sayfalarca şiirler biriktirdim sana
Ve işte şimdi oradasın
Tam karşımda, biraz kırmızı, biraz terli
Geldin
Eskimeyen bir tarihi yeniden yazar gibi
Özledin biliyorum
Benim gibi."

Özledim, Allah şahit
Yokluğunda hiç gülmedim ki
Sen, bırakıp gittim zannediyordun
Oysa ben, buğulu camların ardından
Seni seyrediyordum, kapanmamış mazimizi
Ve özlüyordum evet
Senin gibi.

"Seninle aramızda bir şey var sevgili
Kimsenin bilmediği
Herkesin içine düştüğü
Bazen bir kuyu
Bazen gök semalarına tırmanan bir taş
Ama hep sahici, sen gibi, yüzün gibi"

Ey sevgili
Bizimki ayrılık değil, sadece kısa bir es'di
Zaten es dediğin, en kabadayısı
Biraz belirsizlik, biraz durgunluk
Biraz merak, biraz özlem
Biraz da çaresizlik değil mi?
Hem şunun şurasında kavuşmamıza
Dizeleri gül kokulu kaç şiir kaldı ki?

"Sen bu yüzden kal ve gitme
Sensiz düşmüyor heceler dilden
Ve kulesiz kalıyor sensiz şehirler
Ve saatlersiz
İz vurdun yüreğime kabuk ve kabuk
Hala genzimi yakıyorken kokun
Şimdi sadece yaklaş ve tenime dokun"

Yokluğumda
Kendine yeni eğlenceler, oyuncaklar edinmiş gibisin
Hala benim için çarpıyorsa, bensiz at(a)mayan yüreğin
Söylesene
Sana göz süzüp, kur yapan maşuklar da kim?

"Pek önemli değil şimdi
Bahsi geçen o adam(lar)
Senin ellerinde bilendim, keskin
Sensin, sözlerini dilimde, sesini yüreğimde hapsettiğim
Kandırılmış bir çocukluktan öteye geçemeyen
Kendi nefesinde üşümüş, bir gölgedir bahsettiklerin
Gözlerimi çalıp, uykulardan uyandıran
Aldığım nefesim, tırmandığım dağım, düştüğüm uçurumlarım senken
Ne önemi var ki, o kim, bu kim?"

Ben sana bir günlük değil, ölümüne yar dedim
Aşkım, sevgim, bağlılığım, ne varsa ortaya serdim
Günü geldi, al ömrüm senindir!
Günü geldi, düş peşime!
Günü geldi, vazgeçemediğim!
Günü geldi, yalansa yalan de! dedim
Ben seni, mesai saatlerimin! dışında bile
Hiç zaman ve saat kaygısız! sevdim.

"Gözlerinden geldim az önce
Sesinden, nefesinden
Ve bana çıkan tüm yollarından
Sana sesleniyorum
Bir iğne gibi kayboldun damarlarımda
Ve her bakışında sana çekiliyorum
Ve sana düğümleniyorum, biraz daha"

Sen, her gece gökten bana ışıldayan suret
Sen, doğarken ruhuma üflenmiş adresim
Gel, ve kuşlar gelsin peşinsıra
Atıp tüm zamanları zamansızlığa
Süzülelim senle, sonsuzluğa

"Sevelim, dağılsın bütün kara bulutlar
Perdeyi kaldır!, kaldır aramızdan
Ve ölsün tüm kargalar, kuzgunlar
Yırtılsın maskesi bütün canavarların
Bütün duvarları yıkılsın bizsiz odaların
Ve yanıp kül olalım, ateşimiz soğumadan"

.

.

Allah şahit, dedin
Allah şahit, dedim
Dedik
Bitmez bu sevda, bu dünya durmadan...

( Düet-imiz başlıklı yazı /Murat/ tarafından 24.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu