Dünya istasyonunda tavernadan terastan
Kuru kuruya gitmiyorsa kürek mahkumluguna cikrik ceviren hayat
Ve kafaya takilmadan cekmiyor calismiyorsa
Makaranin insan saran antenindendir sebebe,
Takildigi kir ve zibil yüklü gürültülerdendir, kafadan cekmiyor calismiyorsa
Pasakli kilide isareti verilmis komutlarla bile cekmiyor calismiyor ve cevirmiyorsa
Mihraba ne demeli mimbere ne demeli, hele ki insana..
Devresi yanik, dingili tekeri dönmüyorsa
Sürekli vites atiyor serit degistiriyor pot kiriyor sinir krizleri kütürdetiyorsa
Düz mantikli makasa kazzik atan, fakat…
Köpeklerin bile koklayarak terkettigi zamansizliga, eti budu örselenmis sarkmis tenhadan
Yikik dökük bir ev gibi, bakimsizliktan uzaklastigi dünyaya
Sahipsiz rüyalar benimsemeye alistikca karanligin rengine tav ve teslim olan
Emeginin karsiligi
Bileginin hakki
Akil fikir zikir duygu düsüncesinin ortaklasan gücüyle
Mihraba ne demeli mimbere ne demeli, hele ki insana..
Mechul izlerin morarttigi dudak boyasi bozulmus fahiseligin saatinden
Yazilmadik mektuplarini dagitmaya postaci durmus rüzgarin
Icine karanligi dolduran cikmazlarin lamba direkleri gibi
Kaldigi sus pus yerden ilerleyip gitmiyorsa kafa…
Tövbeleri ve günahlariyla
Nesesi kacmis sevinci bozulmus
Kimine alacakaranlik mevsiminin kuyumcusuymus, güz turuncusu kimine rüzgar ve yelken
Hayirsiz demesinler ve benden bilmesinler diye cenabetligi ve cürümü ispatlanmis
Fakat cinayatini icinde saklayan cikmaz kafeslerinde kriminal karanligin
Henüz yayina girmemis ak mermere son posta mektupcusudur kara yazidan
Alin cizgilerini yillarin yorduklariyla yalnizliga teslim edilmek üzere
Ucurum yamacli yangin merdivenlerinde
Ve balonsuz bisikletsiz solan ve sönen her seyi beyazligin rengiyle ödeserek
Nerde bir kanatlari titreyen can cekismesi görsen, cicekciyi bal arisina dükkanci yapmis
Viran bir kurdele bagina buketsin sen ikramesiyle
Urgan sökügü,ustura kacagi,  yorgan yirtigi
Carsaf eskisi burusuklugunda kolayca gizlenip saklaniyor diye
Herkes herkesten kacak,
Bile bile islenmis terzi hatasi gibi silik sönük zayif cisimsiz cansiz sözcüklerin diliyle
Bayat bir kolonya esintisini nefeslenip koklarcasina
Mendirekler arasindan sallanip süzülen kayik misaline
Dölsüz dolasimlarin hadim topraginda günün karartip kirlettiklerinden artikliga
Mühlet bitene gemi batana kadar
Suyu buharlasan ve dalgalarla
Seyirip duran kirpiklere listedeki ilk siradaki
Madem hasretsin öyleyse bu yalnizligim sana gelsin ey dünya cigligini
Mevlanin hakki üctür madem
Dostlugun iki
Askinki bir, biricik ve tek idisye hepsi de sana cikiyorsun iste
Zahmetiyle hakkiyla bir cok ve pek de güzelce
Bunlar, yani seninkiler,  cok oksanmis minciklanmis sinelerden degilken
Kalcalar
Memeler
Gamzeler
Dös cebinde bilmem kac sevisme yirtigi olanlardan degilken
Bal gibisine hani böyle, var ya, tam kivamina ermis süzülmüs sefaya sifaya  balll
Bunlar ve seninkilerden buralar zevkine sondaj matkap montaj
Pespese
Birbirinin ucundan kiyisindan yakin temasa
Arka ve ön fermuarsiz
Genelde dügmesiz yumusacik sicacik derin mi derin
Hele de agustos temmuz
Umumda cepte bir cok cesitli yol ve cüzdandan degilken, seninkiler..
Dalindan ve gövdesinden yenilmis yutulmus günahlar yakalayip yutup yalayarak
Bir bak gel gör sokul ilis ulas bulas istersen
Sürem dolmus mu gibilere bütün korku ve kaygilarini yükleyip cirpinacak
Degilken seninkiler, bizden sonrasini kapi zillerine ve  sarkacli saatlere dök birak
Taaa ki insan insandan
Basina gelecekleri öldükten sonra farkeden
 
Seyfi Karaca……..Temmuz / 24