Genel sıralamada ABD ve Çin birinci sırada yer alırken seksen beş milyonluk bir ülke Türkiye olarak bizlerde ilk altmış ülkenin içerisindeyiz... Ne mutlu bizlere, ne kadar gurur duysak azdır sporcularımız ve de yöneticilerimiz ile ilk altmışa girmişiz var mı ötesi...

Var mı böyle bir başarı be! Final yüzdük final ilk defa yüzmede... Siz bakmayın memleketimizin üç tarafının da denizler ile çevrili olduğuna. Final yüzdük ya yüzmede ... Belki yirmi otuz sene sonra madalya bile alırız kim bilir...

Madalya sıralamasına takmayın kafanızı o kadar. Zambiya’yı, Peru’yu, Mısır’ı geçmişiz... Daha kimleri kimleri geçmişiz, bir söylesem dudaklarınız uçuklar billahi, aklınız yerinden çıkarda bir daha da yerine gelmeyebilir... Ayrıca Malezya’yı, Moldova’yı, Tacikistan’ı, Ürdün’ü bilem geçmişiz... Bir şey söyleyeceğim inanamayacaksınız, Kosova’yı bile geçmişiz... Sorarım size bu az bir başarı mıdır?

On sekiz spor dalında 101 Sporcuyla katılmışız olimpiyatlara, ne mutlu bizlere... Bu sporcuların 54 tanesi kadın, 47 tanesi de erkek sporcularımızdanmış... Kıl payı kaçırdık ama voleybol bayanlarda bronz madalyayı... Geçen olimpiyatların şampiyonlarımızdan Mete Gazoz’a halbuki dedik gazoz olma efsane ol diye o hiç kulak vermedi... Nasılsa şampiyonum diye havalara girmiş olabilir mi? Olabilir, niye olmasın...

Atıcılık, ata sporumuz, okçuluk ata sporumuz, güreş ata sporumuz, binicilik ata sporumuz ve bunların hiç birinde bir tane bile altın madalyamız yok, geçen olimpiyatları saymazsak. Herhalde atalarımızın ’’Bunlar mı bizim torunlarımız.’’ diye kemikleri sızlıyordur... Nal toplama konusunda gayet başarılılar ama bu dalda da madalya verilmiyor...

İnsan kahroluyor gerçekten, içi de parçalanıyor dışı da parçalanıyor... Otuz milyonluk ülke Polonya Erkekler Voleybol da altın madalya için sahaya çıkıyor. On yedi milyonluk Hollanda 11 tanesi altın olmak üzere 25 tane madalya kazanmış... Savaşta ki Ukrayna bile üçü altın olmak üzere toplam da on tane madalya almış. On milyonluk İsveç üçü altın olmak üzere dokuz madalya almış...

Neymiş efendim milli atıcımız Yusuf Dikeç elleri cebinde gümüş madalya alınca, o pozu dünyaca meşhur olmuşmuş da olmuş muş... Asla küçümsemiyoruz sporcumuzu gurur duyarız tabi ki ama keşke altın alsaydı, diyen yok... ’’Kılıç disiplininde ülkemizi temsil edecek Nisanur Erbil kızımız olimpiyatlarda bu dalda ülkemizi temsil edecek ilk kadın sporcu olarak tarihe geçti.’’ İnsan sormaz mı bu seneye kadar neden hiç kimse gidemedi bu dalda neden?

Hala konuşur dururuz Ruhi Sarı Alp’in 1948 Londra Olimpiyatlarında üç adım atlamada aldığı altın madalyayı... Burada aslında sorulması gereken soru bu başarının sonrasında yetmiş sene bu dalda neden bir başarı gelmediği... Ne mutlu bize kadın sporcu sayımız erkek sporcu sayımızdan fazlaymış, başarı var mı, yine yok, yine yok. Arkadaşım o zaman dünya rekorlarının yanına bile yaklaşamayan dereceleri olan sporcuları neden götürüyorsunuz, bunu anlatın bizlere... Bu sporcular ile birlikte yönetici kaç kişi gitti oralara... Federasyon versin parayı da senin benim vergilerimden, cebimden çıkıyor...
( Olimpiyatlardaki Müthiş Başarılarımız başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 12.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu