İmtihan sarnıcında hayat bir muamma
Ne kadar da zor 'Hamdım piştim!' demek
Sığınılacak tek mecra Yüce Mevla
İçerinde ise terbiyeye muhtaç bir ruh..
Haddini bilmenin yumağında,
Rabbinin şefkat yurdunda,
Havf reca arası mekik dokuyuşlar,
Rahmet tokmağına vuruşlar büyük bir teslimiyetle..
Hayat kimi zaman uzlet,
Kimi zaman hikmet,
Kimi zaman da nikmet
Yol uzun bir o kadar da kısa..
Ömür sermayen kayıp giderken ellerinden,
Tutamazken her bir değerli vaktini
Arkasına bakmadan koşup giden dakikalar,
Yorgunluğa inat kaçmalar bir hırsla
Sobelemeye çalıştığın her an
Bakar yüzüne mahsun mahsun!
Gitmiyormuş gibi kandırırcasına ömür
Bir an tıkanıp tökezlerken,
Acılara kilitlendiğinde,
Tadını tadamamak yolculuğunun
Yılmak belki de o an..
Ama yılmamak da var ser'de!
Adı hayat..
Adı var mutlak..
Izdırabın nemli
Mutluluğun ise ürkek
Adımların sessiz
Bu yol meşakkatlerle dolu aynı zamanda
Vakur olmak zorundasın
O anda karşısına dikilirsin zamanın
Yapılan yoklamaya cevap verir gibi
"Burdayım!" demenin sonsuzluğunda!
Bu mecrada ölmek yok!
Bitmek tükenmek hiç yok!
Uzanırken ruh sonsuzluğa
Hamd'ın otağında olmak,
Birgün dünya kapı dışarı etmeden!
Bitirmek gerek vazifeyi bir asker edasında!
Tezkereyi almak gerek iman çatısı altında!
Herşey tarumar olsa da farketmez!
Her ne pahasına olursa olsun,
Biricik Rabbini bu sayılı nefesler dairesinde bulmak var!
Sonuçta varılması muhakkak olan bir menzilin var..
Zor da olsa yaman da olsa
Ne kadar şükretsen az!
Şeref ve haysiyetinle bitirmen gereken bir HAYAT var avucunda
Bilirsin..
Bilirsin aslında
O HAYAT denilen lütfa hasret nice canlar var,
Şu bastığın kara toprak altında!..