Faşizm
Faşizm: 


Faşizm, 20. yüzyılın en karanlık ve tartışmalı ideolojilerinden biridir. 

Kökenleri İtalya'ya dayanan bu ideoloji, otoriter bir devlet yapısı, aşırı milliyetçilik, şiddet ve düşman ilan edilmiş gruplara karşı hoşgörüsüzlük gibi temel özelliklere sahiptir.

Faşizmin Temel Özellikleri:

Otoriter Devlet Yapısı: 
Faşizm, tek bir lider veya partinin tüm gücü elinde tuttuğu, demokratik kurumların zayıflatıldığı veya tamamen ortadan kaldırıldığı bir devlet yapısını savunur.

Aşırı Milliyetçilik: 
Milliyetçi duyguların abartıldığı, kendi ulusunun üstünlüğüne inanıldığı ve diğer uluslara düşmanlık beslendiği bir ideolojidir.

Şiddet ve Baskı: 
Faşist rejimler, muhalifleri bastırmak ve ideolojilerini yaymak için şiddet ve terörü sıklıkla kullanırlar.

Düşman İlan Edilmiş Gruplar: Faşizm, belirli etnik, dinsel veya siyasi grupları düşman ilan ederek toplumda bölünme ve nefret yaratır.

Karizmatik Lider: 
Faşist hareketler, genellikle karizmatik ve otoriter bir lider etrafında şekillenir. Bu lider, halkın duygularını manipüle ederek kendisine bağlılık yaratır.

Faşizmin Kaynakları ve Gelişimi:

Faşizm, I. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'daki siyasi ve ekonomik kargaşanın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Savaşın yarattığı hayal kırıklığı, ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlık, insanların radikal ideolojilere yönelmesine neden olmuştur.

İtalya'da Faşizm: 
Benito Mussolini liderliğindeki İtalyan Faşist Partisi, 1922'de iktidara gelerek ilk faşist rejimi kurmuştur.

Almanya'da Nazizm: 
Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Partisi, İtalyan faşizminden ilham alarak Almanya'da daha da radikal bir ideoloji geliştirmiştir. Nazizm, ırkçılık ve Yahudi düşmanlığı gibi ek özelliklerle faşizmin en uç örneği olarak kabul edilir.

Faşizmin Tehlikeleri ve Günümüzdeki Yansımaları:

Faşizm, sadece geçmişte yaşanmış bir olgu değildir. Faşist ideolojinin bazı unsurları, günümüzde de farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. 
Popülizm, aşırı milliyetçilik, yabancı düşmanlığı ve otoriter eğilimler, faşizmin günümüzdeki yansımaları arasında sayılabilir.

Faşizm, demokratik değerler, insan hakları ve hukukun üstünlüğü için ciddi bir tehdit oluşturur. Toplumsal birlik ve barışı bozar, savaşlara ve insanlık suçlarına yol açabilir.

Faşizm Hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz:

Tarihi Kaynaklar: 
II. Dünya Savaşı dönemi belgeleri, faşist rejimlerin kuruluş ve yıkılış süreçleri hakkında detaylı bilgi verir.

Akademik Çalışmalar: 
Siyaset bilimci ve tarihçilerin faşizm üzerine yaptığı çalışmalar, bu ideolojinin kökenlerini, gelişimini ve etkilerini analiz eder.

Belgeseller ve Filmler: 
Faşizmle ilgili belgeseller ve filmler, o dönemin atmosferini ve insanların yaşadığı zorlukları daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir.

Özetle:
faşizm, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini yazmış, otoriter, şiddet yanlısı ve hoşgörüsüz bir ideolojidir. 

Bu ideolojinin temel özellikleri, kaynakları ve günümüzdeki yansımaları hakkında bilgi sahibi olmak, demokratik değerleri korumak ve totaliter rejimlerin yeniden yükselişini önlemek için önemlidir.

Faşizme karşı Bir örnek devlet adamı: Mustafa Kemal ATATÜRK Farkı

Adam 69 yaşında bir fizikçiydi. Karnının üst tarafında 2-3 yıldır artan ağrı yakınması vardı. Bunlara son günlerde artan reflü yakınması da eklenmişti. Şikâyetleri onun yoğun çalışma temposu içinde çalışma ritmini yavaşlatıyor, yaşam kalitesini ve bilimsel üretkenliğini belirgin olarak düşürüyordu.

Hastayı 1948 yılında dünyanın en ünlü cerrahlarından biri gördü ve ona oldukça karışık ve kendi ismi ile anılan reflü ameliyatı yaptı. Ünlü cerrah, operasyon sırasında fizikçinin karın ağrısına asıl neden olanın aortik anevrizma (ana atar damarda balonlaşma) olduğunu da ortaya çıkardı ve anevrizmayı selafon ile sardı. Selafon o günün inanışına göre ana atar damar duvarında bağ dokusu reaksiyonuna neden oluyor ve damarın duvarını kuvvetlendiriyordu. Fizik profesörü 3 hafta hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi ve sonraki bilimsel yaşamını üretken biçimde ve çok daha az yakınma ile sürdürebildi.

Bu fizikçinin ismi Albert Einstein, operasyonu yapan ünlü cerrah ise Prof. Dr. Rudolph Nissen’di.

Dr.Nissen, Münih’te bir Yahudi ailenin çocuğu olarak 1896 yılında dünyaya gelmişti. 1931 yılında ilk pnönonektomi, yani akciğer dokusunun ameliyat ile çıkartılması operasyonunu yapmış ve genç yaşta ünü Almanya dışına taşmıştı. Ancak ülkesinde rahatı hiç yerinde değildi. Naziler iktidardaydı ve bir Yahudi olarak büyük bir tehdit altındaydı.

Aynı yıllarda genç Türkiye Cumhuriyeti çağdaşlaşma savaşı veriyordu. Üniversite reformu 1933 yılında gerçekleştirilmişti ve yeni kurulan üniversiteye öncü bilim adamları gerekliydi. Dr Nissen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün davetiyle İstanbul’a getirildi ve henüz 37 yaşındayken ordinaryüs Profesör olarak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinin Cerrahpaşa’daki 1. Cerrahi kliniğine direktör olarak atandı.  Türkiye’de kaldığı sürece Türk Tıbbına akademik ve idari anlamda büyük katkılar sağladı ve ayrıldıktan sonra da ilişkiyi hiç kesmedi. Ayrıldığında geride yeni cerrahi binasının planlanması ve inşaatı, Türkçe ve Almanca yazılmış 4 cerrahi kitabı, 62 adet Türkçe yazılmış bilimsel makale ve yetiştirdiği onlarca öğrenci, asistan ve cerrah bıraktı. Dr. Nissen, 1939-1952 yılları arasında ABD’de çalıştı. Einstein ile yollarının kesiştiği yıllar bu yıllardır. Ünlü Alman cerrah Prof.Dr. Rudolf Nissen...

1933'de Hitler tarafından ülkesinden kovulmuş ve, 1933 Üniversite Reformu sonrası Türkiye'ye sığınanlardan.

"Helle Blaetter,Dunkle Blaetter" adlı 400 sayfalık anı kitabından işte bir alıntı:

"1935 senesinde Atatürk, o tarihlerde tedavi etmekte olduğum kız kardeşi Makbule Atadan'ı ziyarete gelmişti. Benden hasta hakkından bilgi aldıktan sonra, Hitler hakkında ne düşündüğümü sordu. Ben de kendisinin seçimlerle iktidara geldiğini filan söylemeye başlayınca beni susturdu ve devam etti : 

Bakın Herr Professor, dünya tarihi, Hitler gibi kendisini bütün tarihlerin en güçlü devlet adamı ve komutanı sanan megolamanlarla doludur. O da göreceksiniz kendi ülkesini ve de dünyayı büyük bir felakete sürükleyecektir. Ve tarih de onu öyle anacaktır. Devlet adamı deneyimi olmayanlara devlet idaresini teslim etmek büyük hatadır" .

Ve Nissen anılarında devam ediyor:

"Atatürk'ün dedikleri kısa zaman sonra gerçek oldu. O büyük insan İstiklal Savaşını kazandıktan sonra üniformasını sırtından çıkardı ve bir daha hiç giymedi, ve Osmanlı'dan bir enkaz halinde devraldığı ülkesini kısa zamanda medeni bir dünya devleti haline getirdi".

( Faşizm başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 18.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu