Bırakma Efendim
Efendim!
Gül döküp yollarına, geldim huzuruna,
Sana layık ümmet olmak var mı acep alınyazımda
Ne bahtiyar sana layık olan da,
Melekler hayrandır o kutlu kula..
Sultanım!
O gül devrini şimdi yaşamak vardı
Bir nazar almak, duanla hayat bulmak, 
Gözlerinde cennetleri seyre dalmak
Bir dakika da olsa kutlu sohbetini dinlemek,
Şerefyâb ikliminde serinlemek..
O zaman gülistan bağı olan âlemimizde
Rabbimize yakınlığın zirvesinde,
Huzurun ruhumuzu kuşattığı manevi atmosferde
Kimbilir nasıl bir duygu güzelliği yaşayacaktık
Ve kimbilir nasıl bir aşkla dolacaktık!..
Bir keresinde iki kutlu sahabi gelip yanına 
Bunlardan birisi Hz Ömer (ra)
Seni öldürmek için hışımla gelip de
Seni gördüğünde aşka gelen 
Cehennemi nârın içinden çıkıp da
Cennet yolunu bulan,
İslamdan önce başka Ömer, 
İslamdan sonra başka olan Ömer!
Biz münafık olduk Yâ Râsûlallah(sav)
Senin yanında başka bir haldeyiz 
Senden ayrılınca başka bir halde 
Cevabına hayran 
Yeryüzü, gökyüzü, semavat, kainat
Eğer benim yanımda olduğunuz gibi 
Olsaydınız diğer zaman dilimlerinde de,
Gökyüzündeki, yeryüzündeki  meleklerden 
Hiçbir farkınız kalmazdı deyişin vardı ya!
Senin huzurunda bir an, 
Salise bile olsa o an,
Sahabi olunuyordu ey Rasûlü Zîşan
Ruhuna ruhlarımız olsun kurban!
Gökyüzündeki yıldız kümelerine 
Dahil olunuyordu işte o zaman..
Vahşi en düşük mertebedeyken
Abdulkadir Geylani Hz.leri 
Vahşinin atının burnunun ucunda 
Bir toz bile olamam derken
Neydi Efendim huzuru Risalet Penahindeki cevheran?
Olamadık Yâ Rasûlallah sahaben
Olamadık.. 
Ama ahirzamanda gelen ümmetiniz 
Senin rızanı gözeten, seni görmeden seven!
Boynumuz bükük de olsa
Nurlu ikliminde bulunamasak da
Kardeşlerim dedin ya bizlere
Kardeşlerimi çok özledim diyerek 
İnci gözyaşlarını 
Akıttın ya meleklerin nurdan kanatlarına!
Beni görmediği halde 
Bana iman eden kardeşlerimi 
Görmeyi çok isterdim deyince Sahaben 
Biz senin kardeşlerin değil miyiz Yarasulallah
Sorusuna cevaben
Sizler benim dava arkadaşlarımsınız
Kardeşlerim ahirzamanda gelecek sözlerine 
Ahirzaman ümmetin oldu asırlarca hayran!
Bu ne büyük şeref!
Bu değer veriş 
Ne büyük bir onur ey Yüce Sultan!
Lâkin sensiz boynumuz bükük!
Sana gelmek istiyoruz yollar yokuş sarp ve dikenli,
Nefis ve şeytan pusuda,
Belli ki kirli niyetleri! 
Gözlerimiz yaşlı
Her yanımız zulümle sarılı
Nolur Yarasulallah 
On dört asır öteden sesleniyoruz sana 
Nolur bırakma bizi 
Şefkatli sînene bas şu garip ümmetini
Nurunla sarıp sarmala
Sil gözyaşlarımızı, 
Sırtımızı mübarek ellerinle sıvazla
Nolur kerem et, 
Şefaatinle hepimizi karşıla
Bizlere kevser şarabını içir avuçlarınla
Nolur nolur Efendim 
Mahşer gününde tut ellerimizden 
Al bizi de yanına

Bırakma Efendim bırakma bizi iki cihanda da!..

( Bırakma Efendim başlıklı yazı SELVASELDA tarafından 14.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu