HÂKİM BEY 2
Her yanım yara bere, yüreğimiz kanıyor,
Beni gören kim varsa, yağmalanmış sanıyor,
Mübaşir ayağımın, adımından tanıyor,
Naz geçmez şu gönlümden, davacıyım Hâkim bey.
Hesap mesap gütmedim, hep sevdim karşılıksız,
İçimdeki ummanım, duru ve katışıksız,
Uğramasın bağrıma, ne varsa yakışıksız,
Haz geçmez şu gönlümden, davacıyım Hâkim bey.
Tek gayem doğrulukla, yaşamak ömür boyu,
Değişir mi söyleyin, insanın her gün huyu,
Mahkeme heyetinin, beraat olsun oyu,
Uz geçmez şu gönlümden, davacıyım Hâkim bey.
Sandalyede olsak da, gayrı diktir başımız,
Doğrulukla kuruldu, hep yaşam telaşımız,
Helal lokma kazandık, öyle pişti aşımız,
Tuz geçmez şu gönlümden, davacıyım Hâkim bey.
Bitmez mahkemelerden, ruhumda yara kaldı,
Binlerce iddiadan, daha kaç dara kaldı,
İftiraya uğradım, yüreğim dara kaldı,
İz geçmez şu gönlümden, davacıyım Hâkim bey.
Kapılardan geçmezdim, yedi düvel tanırdı
Elbette benim için, muazzam bir onurdu,
Herkes kendine göre, beni kendi sanırdı,
Toz geçmez şu gönlümden, davacıyım Hâkim bey.
Bir çare bulamadık, hemşireden hekimden,
Âdem gibi anlatsak, dert döner mi tahkimden,
Söyleyip duruyoruz, uzak olun hâkimden,
Söz geçmez şu gönlümden, davacıyım Hâkim bey.
Âdem Efiloğlu
01.07.
2024