Fanrikasyon Cereme 2

Uç sapkınlar ve yeminli hainlerce içini kusan bop...Toplum mühendisliği yaparak mehepe ve yeni cehepe çimentosundan karma kurulu takım tertip ekipmanlarıyla, ölümü sıtmaya, yetmez ama eveti sorgusuz sualsiz dayatıp devreye koyan tam evete dönüşmesi evvelce Bop’ tan bugünlere ayan beyan ve malum olduydu. Oralardan bir yerlerden bir yerdendir içinde aklı fikri bilimi vicdanı eğitimi özgürlüğü belleği bilinci iradeyi sanatı sosyalleşmeyi düşünceyi paylaşım ortaklığını ve dayanışma duygudaşlığını reddederek kişi keyfiyetinin güdümlümlediği ve acıyı sefaleti gericiliği yobazlığı her şeyin ölü bedenine oturtarak kutsadığı her sapkınlık , her yasadışı ve her çağ dışı feodal molozu tıkanıklık , güdümlü bağımlı herkesin organize olduğu Narin ve benzer örnekli her saniye her yerden kendini duyurup ihbar eden ( Ensaroğlu gibileri ve benzerleri vasıtasının siyasi tercümanlık ve detay dürbüncülüğü ettiğine kadar karışıp bulaşmadık hiç bir yapı ve dokunun kalmadığı ) cinnet cinayet katliamlarıyla kendi üretmediği fakat her saniye elinden düşürülmeyen cep telefonu bağlamından insanlığı yok eden katilliğini ele vermekte .

Çünkü…:

Dizi, özenti, görgüsüzlük, gösteriş, hurafe, istismar, ihanet, furya, şiddet ve magazin bağımlılığı kültürüyle kendini ve yaşadığı hayatı örüp donatan toplumsal BOZGUN; yıkıma ve yok oluşa giden dünya binasını betonlaşırken harcayıp tükettiği her şeyde onurdan itibardan akıldan ilimden hukuktan eğitimden vicdandan kopuk alfabesiz ve kimliksiz kalacak düzeylere aşağılanmayı dolaşıma süren insan özelliğini yitirmenin de kendine yabancılaşma ve yok olma taşlarını döşer.

Üretmediği her şeyin montajlama rampasında istifçisi ithalatçısı ve tüketicisi olmayı gelişmiş kalkınmışlık olarak sunan ve satan Bop Tezgah dalavereciliği, ucuz çorba kuyruğuna saatlerce bekleyenlerle, eskisinin üzerinden henüz aylar bile geçmeden piyasaya sürülmüş ‘ Yeni Nesil’ telekominikasyonuna ta gece vaktinden hizaya geçip ucuz çorba kuyruğuyla nispetleşircesine birikip bekleşen kalabalıklar tezatlığının zıtlıklar ve çelişkiler yumağıyla örülen en karakteristik toplumsal yıkımlara dair kimya bozukluğundan ileri gelmektedir. Çünkü buradaki zorbalığı ve dayatmayı kabullenen dönüm dolaşımda her hakka sınırsız sonsuz yetkiyle sahip bir avuç seçkinler ayrıcalıklılar torpilliler üstünler ve imtiyazlılar ın çöküp çöreklendiği her hakkı hukuksuzluğun keşmekeşliğinde ezilen soyulan sömürülen baskılanan korkutulan sindirilen ve her türlü çileyi sefaleti yokluğu cehaleti sabırı mutsuzluğu geçimsizliği kabule zorlanan dar ve zor dünyalara yıkılmış yapılmış dolmuş tıkanmış hareketsiz donuk durağan rutinler tekrarı birbirinin acısından doğma ve çoğalma benzer kalabalıklar vardır.

Artık hiç bir kültürel araştırma bilme inceleme gezme görme merakıyla yapılmayan TURİSTİK ziyaretlerde uçaktan otele otelden uçağa kum kumsal dahil her bir adımı paha parasına göre faturalanıp fiyatlanmış ülkelerin yerlisinin kendi yöresinden haberi bile olmadığı her lüksü hazır proğramlanmayı cep telefonundan arar bakar bulurken, üretmediği telefonu Bop dünyasının birbiri üstüne yığınlaşmış her çeşitten bağımlı güdümlülüğe ayrıştırılan yönetilen kalabalıkları hır gür kavga fuhuş furya tehdit şantaj cinnet şiddet tehdit reklam gösteriş cinayet ayar ve karartmaları için kullanmakta.

Çünkü aklın fikrin sözün sanatın bilginin bilimin becerinin liyakatin cesaretin vicdanın güvenin felsefenin sorumluluğun özgürlüğün saygının öngördüğü ve örgütlediği birikimli kişilik ve onurlu siyasetle ancak mümkün olan hayati vazgeçilmezdendir, yönetenle yönetilen arasındaki sağlıklı erişkinliği sağlayan inanılır hak ve hukuk dengesi.

Hukukun üstünlüğü diye adlandırılan bu sosyal siyasal ekonomik ve kültürel donanımlı deneyimli çalışır işler zenginlik tüm toplumsal anlaşmazlıkları ve olumsuzlukları hiç bir ihmale istismara ve ihanete rehin bırakmadan üzerine aldığı insanlık kadar büyük yükün bilinciyle sürdürülebilir ve katlanılır mutluluğu herkese paylaştırmayı öncelikli kılar ve önemser.

Olmadığı yerde telefona bakmadan dolaşıma giremeyen hayat kurur, yol sapar, değerler içeriksizleşir, güven sarsılır, onur itibar yıkılır, hak hukuk işlevsizleşir, insanlık ölür Devlet her yetkiyi devralan mafyalaşmaya otorisizleşir toplum sürekli değilen dönüşen piyasanın aciz muhtaçlığına evrilir, siyaset adalet din ve kimlik hamaseti sahtekarlığı istismarcılarının kullanım hükmüne rehin düşerek tıkanır kirlenir oradan Makazgirt görselli empozede Bop denetim ve yönetimli Bahçeli, Hüdapar’ la ‘ dünya aleme ibret olsun ki biz kazandık ‘ zafer işaretli elini ( Türklük, Atatürk ve Türkiye düşmanı hizbul Hüdapar’ la) beraber tutuşarak havaya kaldıran sarhoşluğun hamasetini kutlar.

 

…lafin daha ötesi siirin hakkiydi herdaim..


AŞKLA KALASIN


Delirdiysen akıllı olmana kuzum yoktur
Delirdiysen orda dur, öylece kal
Çünkü en çok da gericiliğin görgüsüzlüğün doyumsuzluğun asalaklığın bencilliğin düşkün olduğu rağbetle
Herkesten daha akıllı olmayı tanımlayıp tarif edenlerin dilinde gözünde ve gönlünde paradır
Maldır
Servettir
Cevherdir
Gösteriştir
Foyadır
Maskedir
Güçtür
İhtişamdır
Şatafattır
Tantanadır
Sahteliktir
Zırvalıktır
Zırbalıktır
Zırbalıktır
Dalaveredir
Haddi aşmak, çizgiyi sapmak, zvanadan çıkmadır
Hırsızlığın soysuzluğun eşyaya tapınmayı önceleyen kabulüne törenli tımarlı törensiz zorlayan davetidir
Çirkefi güzel göstermektir
Vahşeti dehşetli talanı yağmayı vurgunu tacizi soygunu sömürüyü ve tecavüzü masum ve makbul buyurmaktır
Kendi yaratıklığını kutsal tanrı gibi üstün ve ayrıcalıklı saydırtmaktır


Bütün buralara kalbin vicdanınla dur diyerek direnen dayanan akkını berbat edip aşkla büyüdüğün kendini bozmadıysan
Delirdim diyorsan sende kal
Eylülde kal
İnsanda kal
Aşkla kal
Güzel kal
 
Seyfi Karaca. Eylül/24
( Fanrikasyon Cereme 2 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 21.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu