Acı sözle meyve yüklü dal gibi,
Kırıldım da anlamadı o zalım.
Coşkun çayda dibi delik sal gibi,
Yoruldum da anlamadı o zalım.

Gurban olam yazmandaki nakışa,
Mor beliğin bele doğru akışa.
Kaş altından uğrun uğrun bakışa,
Vuruldum da anlamadı o zalım.

Hasretinden ömrüm sığdı bir güne,
Umudum yok ne yarına ne düne.
Belde belde diyar diyar sürgüne,
Sürüldüm de anlamadı o zalım.

Böyle zulmeder mi seven sevene,
Kavuşmaya gayret edip evene.
Canlı cenazeyim sanki kefene,
Sarıldım da anlamadı o zalım.

Atın beni ıssız çöllere atın,
Götürün köleler içine katın,
Onun kapısına kul deyi satın.
Darıldım da anlamadı o zalım. 

Söyle telli sazım halimiz nedir,
Bulunmaz bendeki bu sevda nadir.
Gündüzleri güneş, geceler bedir,
Görüldüm de anlamadı o zalım.

Haydi Aslansofu burda durulmaz,
Bu illerde senin halin sorulmaz.
Sadık seven aşık asla yorulmaz,
Gerildim de anlamadı o zalım.

   
( O Zalım başlıklı yazı Musa Aslansofuoğlu tarafından 8.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu