HABBAB BÝN ERAT (R.A)

Cahiliyye döneminde Irak taraflarýndan esir alýnarak Mekke'de köle olarak satýlmýþ sonunda Ümmü Emmar adýnda bir kadýnýn kölesi olmuþtur.Ýlk müslüman olan yedi kiþiden birisidir. Altýncý müslümandýr. Bazý kaynaklarda da yirminci müslüman olan kiþi olarak gösterilir.

Habbab bir Erat okuma yazma bildiði için yeni gelen ayetleri bazý sahabelere öðretirdi. Bir defasýnda da Hz Ömer'in kýz kardeþi Fatýma ve kocasý Said bin Zeyd'e Taha suresinden yeni inen ayetleri öðretirken büyük bir hýþýmla Ömer çýkagelmiþ önce onlara zulmetmiþ,döðerek mübarek kanlarýný akýtmýþ sonra da kýz kardeþinin büyük bir cesaretle kendisinden korkmadýðýný yüzüne haykýrmasý neticesinde O'nun bu haykýrýþýndan etkilenerek ellerindeki deri parçasýna yazýlmýþ olanTaha suresini okumaya baþlamýþtýr. Hazreti Ömer'in yumuþadýðýný gören Habbab bin Erat saklandýðý yerden çýkarak "Müjde Ya Ömer dün Allah Resulü Ebu Cehil ve senin için Ýkisinden birisiyle Ýslamý güçlendir "diye dua ettiler. Bu dua senin hakkýnda tecelli eyledi diyerek O'nu alýp Allah Resulü'ne götümüþtür.

Ýslam'ý kabul ettiði için kendilerine akýl almaz iþkenceler edilen kölelerden birisi de Habbab'dýr. Aynen Bilal ve diðer köleler gibi kýzgýn çöle götürülür açlýk ve susuzluktan ölme derecesine getirilinceye kadar kýzgýn kumlara yatýrýlýp iþkence edilirdi.

Habbab demircilikle uðraþýrdý. Sahibesi olan Ümmü Emmar onu kýzgýn ateþe yatýrýr Lat ve Uzza'ya dönünceye kadar mübarek vücudunu ateþte yakacaðýný söylerdi. Nitekim dediklerini de yapar ama bu azim sahibi mübarek köleyi asla dininden döndüremezdi.

Habab'ýn kendisi anlatýyor:
Müþriklerden çok büyük eziyetler görmüþtük.Kabe'de peygambere rast geldim,
"Ey Allah'ýn Resulü Halimizi görüyorsun.Bizim için Allah'a dua etmiyor musun ?" diye sordum. Þöyle cevap verdi:
"Sizden öncekilerin etleri kemiklerinden demir taraklarla taranarak ayrýldýðý halde bu eziyet onlarý dinlerinden döndürememiþti. Sonunda Allah, bu dini mutlaka tamamlayacak O kadar ki, bir yolcu San'a'dan Hadramut'a Allah'tan baþka bir kimseden korkmadan gidebilecek. Fakat siz acele ediyorsunuz" buyurdular.
.

Hazret-i Ömer'in hilafeti döneminde Habbab (r.a) huzuruna girdi. Hz. Ömer, O'nu kendi makamýna oturtturdu ve " Yeryüzünde bir kiþi hariç hiç kimse bu adam kadar (Habbab) bu yere oturmaya layýk olmadýðýný o kiþinin de Bilal olduðunu söyledi. Bunun üzerine Habbab "Bilal benden daha layýk deðil. Çünkü müþrikler içerisinde O'nu koruyanlar vardý ama beni koruyan hiç kimse yoktu. Bir gün müþrikler beni yakalayýp bir ateþ yakarak beni onun içine attýlar . Sonra bir adam ayaðý ile göðsüne bastýrdý. Sýrtým tamamen yandý, eriyen derilerimin ve etlerimin yaðý damlayarak o ateþi söndürüyordu" dedi. Ve sýrtýný açýp gösterdi. Hakikaten sýrtý olduðu gibi yanýklarla doluydu.

Yine kendisi anlatýyor:
"Ben demirciydim.As bin Vail'den alacaðým vardý.Onu almak için gittiðimde As bana "Yemin ederim ki Muhammed'e küfretmezsen borcumu ödemem" dedi. Ben de "Hayýr, yemin olsun ki ben asla bunu yapmam "dedim.
O zaman As, benimle alay ederek "Ben ölüp tekrar dirilirsem o zaman mallarým ve çocuklarým olursa sana borcumu veririm" diyerek beni alaya aldý. Çünkü Ölümden sonra dirilmeye inanmýyordu.