
KONUŞMA
SANATI BELAGAT
Günümüzde düzgün konuşma kursları
açılmaktadır. Düzgün konuşma doğuştan gelen bir yetenek olduğu gibi sonradan
eğitim yoluyla kazanılabilen bir yetenektir. Düzgün konuşanlara diksiyonu güçlü
insan denilmekle birlikte belagat ustası da denilmektedir. Belagatı önemli
gördüğüm için konu olarak seçtim.
Belagatı bazı yönleriyle görmekte
fayda vardır:
Tahir Ongun, Belagatı şöyle
açıklamıştır: “Belagat, sözün fasih olmakla beraber muktezâ-yı hâl ve makama uygun
olmasıdır.”
Belagatin özellikleri:
Meleke olarak belâgat, sözün, fasih
olmakla beraber yer ve zamana da uygun olmasıdır. Diğer bir söyleyişle bir
fikrin sözlü veya yazılı olarak yerinde, yeterince ve zamanında ifade
edilmesidir. Belâgat insanda doğuştan var olan bir melekedir.
Edebiyatta belagat:
Bir edebiyat terimi olarak belagat
ile ilgili kaynaklarda “Sözün fasih olmakla beraber mukteza-yı hal ve makama
mutabık olmasıdır.” şeklinde tanımlanır. Yani düzgün, kusursuz, açık ve
anlaşılır olmakla birlikte duruma ve kişiye uygun söz söylemenin kurallarını
inceleyen bilimin de adıdır.
Belagatli insan:
Belagat, sözün yerinde ve zamanında;
muhatabına uygun olarak ifade edilmesine dair birtakım kuralları içeren
disiplindir. Esas unsurunun söz olması nedeniyle dil ve dolayısıyla dil bilimi
ile ilişkilidir. Bu yeteneklerini kullanarak konuşan insanlara Belagatı güçlü
insan yani söz ustası/hatip denilmektedir.
Belagat kaça ayrılır?
Belâğat, hem düzgün, hem de yerinde
söz söylemek usûlünü öğreten bir ilmin de adıdır; "Me'ânî",
"Beyân" ve "Bedî"" denilen üç ayrı ilim dalından
meydana gelmektedir.
Kısaca Belagatı gördükten sonra hangi
alanlarda olumlu ya da olumsuz işe yaradığına bir göz atalım.
Güncel özgün anlatım:
Günümüz itibariyle siyasete
baktığımızda pek çok düzgün konuşan siyasetçi görüyoruz. Meydanlarda,
televizyon programlarında, cadde-sokak gezmelerinde, esnaf dolaşmalarında
halkın sorduğu sorulara ustaca cevap vermeye çalıştıklarını görüyoruz. Bazı siyasetçilerin
de kaş yapayım derken göz çıkardıklarına da şahit oluyoruz elbet. Partisi adına
sözcülük yapanların konuşmalarının su gibi akıcı olması, bilgili ve tecrübeli
olması, Türkiye ve dünya siyaseti hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Özellikle
seçim dönem-lerinde bu beylerin tüm marifetlerinin dillerinde olduğu artık
bilinen bir gerçektir. Beden dilini konuşma diliyle bütünleyerek insanları
etkilemekteler ve aldıkları oylarla iktidar koltuğuna oturmaktadırlar. Bu tür
belagat ustaları, halka verdikleri sözleri bir anda unutmakta, halkı
sorunlarıyla baş başa bırakmaktadırlar. Halkımız; süslü, tempolu ve vurgulu
sözlere inanmanın bedelini sıkıntıları çekmeye devam ederek ödüyorlar. Süslü sözlere
inanarak hareket etmenin kendilerinde büyük bir travma yarattığını bir süre
sonra unutmaktadır; çünkü yeni bir seçim döneminde belagat ustaları farklı
görsellerle ve farklı iddialarla halkın karşısına çıkmaktadır. Tüm bunların
yanı sıra, kurnaz siyasetçiler hangi bölgede miting konuşması yapacaksa uzmanlardan
bilgiler alır; gideceği yörenin giysisinden bir parça üzerine giyinir, yörenin
gönlünü hoş edip teveccühlerini kazanacak yörenin diliyle konuşur. Halkımız bu siyasetçilerin
daha önce kendilerini süslü sözlerle ve vaatlerle kandırdığını aklında
sorgulama ihtiyacı duymaz. Görsellerin, yeni süslü vaatlerin, tempolu ve coşkulu
sözlerin etkisine yeniden kapılarak vereceği oyun yönünü değiştirmek istemez. Bu
sebeple yeni bir hüsran yaşamaya yelken açmış olur.
Belagat, ticaretin de vazgeçilmez
anahtarıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ticaret erbapları ınternet
üzerinden farklı yöntemler kullanarak ticaret yapmaktadır. Ürünlerin reklamını
yapanlara dikkat edersek şayet, muazzam bir dil kullandıklarını görebiliriz. Bu
şarlatanlara inanan izleyici müşteriler ürün talebinde bulunuyorlar ancak
istedikleri ürünlerin gönderilmediğini görüyorlar. Haklarını aramak için
Tüketici Hakları Mahkemelerine koşturuyor ancak ülkemizde bu tür
dolandırıcılık olayları karşısında mağdurların mağ-duriyetlerinin
giderilmediğini de görüyoruz. Buna dair etrafımızda pek çok dolandırılan
arkadaşlar, akrabalar görüyoruz maalesef. Tüm bu olumsuzluğun yanı sıra temiz,
dürüst ve ahlaklı online ticaret yapan ticaret erbapları da görüyoruz.
Ağzı laf yapanlar, bazı kurum ve
kuruluşlar adına tanıtım amaçlı reklam filmleri çekiyorlar ve bu reklamlarını
en güçlü kitle iletişim aracı olan televizyonlarda, internet üzerinden ve cep
telefonlarına gönderilen mesajlarla veya direkt olarak arıyorlar ve
kampanyaları hakkında inandırıcı bilgiler veriyorlar. Müşterinin aklına takılan
sorulara da ustaca cevaplar vererek kişilerin bankalardaki parasını-maaşını bir
dakika içinde farklı bir hesaba aktarıyorlar. Bu ve benzeri durumlara karşı
vatandaşların olup-bitenlerden mutlaka bir ders çıkarmalı ve bu tür sahtekârlara
inanmamalı ancak hükumetlerin de bu tür dolandırıcılık şebekelerini takip edip,
yargı önüne çıkarmalı, dolandırıcılık üzerinden elde ettikleri tüm kazançlara
el koymalı ve hak sahiplerine verilmesini sağlamalıdır. Bu aşamadan sonra da bu
sahtekârlara/dolandırıcılara kanunun ön-gördüğü cezalar verilmeli; şu iyi hal
saçmalığından da bir an evvel vazgeçilmelidir.
Yaşadığımız bu tür iğrenç hadiselere
baktığımızda ‘söz ustalığı’nın artık sahtekârlık amaçlı kullanıldığını
görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz. Çünkü suçların cezasız bırakıldığı
ülkelerde soygun, vurgun ve sahtekârlık bu tür kirli-sapkın insanlar için bir
ticarettir ve kazanmak için her yolu mubah görürler. O sebeple; “başarının
sırrı söz söyleme sanatında saklıdır!” diyebiliriz.