Hırçın fırtınaların kasvetli gökyüzünü kapladığı bir sonbahar gecesinde
Hüzünle dolu bir yalnızlık hisseder ve
Karanlığın içinde kaybolan, yüzünün unuttuğu yüzümü
Hatırlamak istersen
İnce parmaklı zarif ellerini sol göğsünün üstüne koy lütfen
Çünkü benim gidecek başka bir yerim yok
Yıllar önce ruhum gölgene firar etmişti
Dalgalar aşkımı taşımıştı o güzel yüreğine
İşte o geceden sonra benim gidecek hiçbir yerim olmadı
Islak saçlarından dökülen inci taneleri
Ebruli bir gecenin karanlığında
Faziletin ışığı gibi parlamıştı dünyama o gece
Ve işte o geceden sonra benim
Sana gelmişliğim oldu da
Senden gidebilmişliğim olmadı
Ve şimdi gayri ihtiyari bir anı gibi
Geçmişin külleri arasında yankılanıyor
Bitmek bilmeyen bu sevda
Zamanı durduruyor, kalbi kırıyor
Hatta her gün yeni bir mücadele
Her gece yeni bir kabus getiriyor
Yolu sana çıkan tüm sokaklarımı
Abluka altına alan hüzün işgali
Sonuçta yine senden kaçarken sana esir oluyorum
Ama sen yine de bensiz yarım kaldığını düşünme
Ben olmadan da asla tamamlanamayacağını gururuna yedireme
Senin devrimin kelamının gücünde saklıdır
Sen yeter ki
Kendini bile inandırdığın yalanları yazdığın kalemine özgürlük türküleri öğret
Belki o zaman kurtulursun benden
Belki o zaman kaçabilirsin tenine mühürlenen gölgemden
O zaman kurtulur belki gözlerin hasret banliyölerinden
Lakin bunu da beceremezsen bil ki
Zamanın silsilesinde kaybolmuş bir girdapta
Anılarımız damla damla düşer
Tuzlu kirpiklerinden
(
Yüzünün Unuttuğu Yüzüm başlıklı yazı
ergin-ersoz tarafından
12.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.