Hüzün bahçelerine düştü gözyaşı En ırgat zamanındaydı akşamlar Sarhoş olup köşelerde yalpalarcasına Anason kokularına karışırdı Her gece Sarılırdı yavruların inleyen gözyaşlarına Bir sigara içimlik zamanlarda…
Hüzün bahçelerine düştü gözyaşı Bir körpenin bacaklarını solurdu zaman İmdat çığlıkları yankılanırken duvarda Esemesi kalmış acının tırnaklarının ucunda Ruhunu yakarken tüm kıvılcımlar Boş bakışlar dolaşır Dağınık saçlarının arasında…
Hüzün bahçelerine düştü gözyaşı Annenin hıçkırıklarıdır yüreği burkan Kırmızı şafaklardan allıktır yüzündeki Buz kesmiş gözyaşıdır avucuna dolan Gözlerimde dolanır perişan silueti Çıkmaz ortalıklara Yırtılsa da parçalansa da elbiseleri…
Hüzün bahçelerine düştü gözyaşı Sokaklar taşıdı tüm izlerini Kuytularda gizlendi zaman Zamanda kayboldu duygular Uçurumun kenarında yaşamlar Bir şırınganın ucunda ölüm Parçalanan damarlar…
Hüzün bahçelerine düştü gözyaşı İsmi belli caddelerde yaşandı hiçlik Soludu gece bütün hararetini ırzın Sokaklara değil, yüreklere aktı kan Kendinden bir parçayı gömdü her vicdan Vicdanlar satıldı at pazarlarında Harabeye dönmüş yüreklerin arasında…
Hüzün bahçelerine düştü gözyaşı Tutuldu kalemim Lal oldu dilim Kendimi bu kargaşada aradığım yerdeyim…
( Hüzün Bahçelerine Düştü Gözyaşı 2 başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 29.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.