her sokakta bir dar ağacı kurmalıyız
sorunları kökten hallederiz diyordu söğüşçüler
içinden çıkılmaz olayları baş aşağı
sözgelimi, monarşiye karşıyım
karşı olmayanada karşıyım
el atın taşları yerinden oynatmak gerek
nicedir kavrayamam kavramları
dengesi oynamış o şehrin varoşlarında
ölümüne dans edenler gördüm
bariyerlere çarpıp serçe gibi düştüler
ölüm her zaman çantada keklikti
o zamanlar kılıksız cümlelerin telaffuzunda
hangi dünyaya kulak assak öbürüne sağırdık
ağır ceza reisleri baştacı kuklasında
bizler yana yıkıla nabzımızı tutuyorduk
heymolası diyerek sürüngelerden geçtik
halbuki hiç elma koparmadık daldan
zaten karşıydık uçurumlara
sonra baktım hayatta mıyım diye
dilim sürçmemesi için kenetledim çoğu zaman
ama ispiyoncular her yerdeydi
yağdanlık meslekleriydi
her zaman bir çıkış yolu bulunur dedim kendime
buldun mu diye sormayın
çünki bende bu sorudan yoruldum