Sabahleyin bir sürprizle karşılaştılar. Gemiden bir anons sesi ortalığı kaplıyordu:
Lütfen güvertede toplanınız.
Beş on dakika içerisinde bütün yolcular güvertede toplanmışlardı. Çerkezoğlu kaptanın sesi duyuldu
Arkadaşlar bugünden itibaren formumuzu korumak için her sabah yarım saat aerobik ve jimnastik hareketleri yapacağız. Bu işlerden Zara’lı Şampiyon çok iyi anladığı için o yaptıracak. Şimdi sizleri kendisiyle başbaşa bırakıyorum.
Bu anonsu duyan gençlerde genellikle bir memnuniyet yaşlılarda ise bir isteksizlik mevcuttu.
Hele Fikret üstadın suratı beş karış olmuştu. Yahya Koza ile Mehmet Tevfik’e yaklaşarak “ Yav bu ne arkadaş. Böyle şey mi olur? Şu göbekle ben nasıl yatıp kalkacağım. Hayatta olmaz arkadaş.
Buna bir çözüm bulmamız lazım. Ben bu işte yokum arkadaş. Zaten uzay turuna başladım. Ne akıl ettim de katıldım bu tura?”
Ama ne dedi ne ettiyse de bir türlü derdini kimseye anlatamadı. Bir sıkıntısı vardı ama canım bu sıkıntı da ulu orta söylenmezdi ki.
“Adammmmm sen de” dedi “yattı balık yan gider. “
Şampiyonun nezaretinde jimnastik hareketleri başlamıştı. Önce kısa birkaç ısınma hareketi yapıldı. Sonra da yerdeki hareketler. Fikret üstad için en zoru da buydu zaten
“Şampiyon ben bunları yapmasam olmaz mı ?diye sordu
-Hayır üstad asla olmaz. Madem ki ben bu görevle görevlendirildim asla kimseye iltimas geçmem”diye kati bir şekilde ret cevabı aldı. Peki öyleyse “siz bilirsiniz” dedi kaderine razı olmuştu.İşte şimdi sıra en korktuğu harekete gelmişti. Sırt üstü yere yatmışlar bacakları dizlerden kavrayarak karına yapıştırma hareketi yapılıyordu. Fikret üstad bunu bir türlü beceremiyordu. İki de bir Şampiyon o gür sesiyle bağırıyordu:
-Olmuyor üstad olmuyor. Atarım güverteden aşağıya ha!
Fikret üstad içinden okkalı küfürleri sıralamıştı. Ama o nazik insana bunları dışa vurmak yakışmıyordu.
Sadece bu jimnastik hareketlerini mecbur kılan Çerkezoğluna habire kızıp duruyordu
ki ortalığa birden “cırtttttttt “ diye bir ses yayıldı. Daha kimse ne olduğunu anlamamıştı ki ilkinden daha güçlü bir “ cırtttttttt” sesi yayıldı.
Üstad yerinden fırlamasıyla “Ben size demedim mi ben bunu yapamam diye’ben de karın ağrısı var arkadaş midem gaz dolu. İşte çıktı dışarı. Ben rahatladım siz de rahatladınız mı şimdi?“
Herkese bir gülme gidecekti ama üstada saygıdan dolayı herkes gülmesini yuttu.
Yanına yaklaşan Sami hoca “ Aldırma be Fikret, sanki kimse yapmıyor mu bunu?Hepimiz yapıyoruz. Gençler gizli yapıyor biz yaşlılar da bazan alenen yapıyoruz. Ne yapalım yaşlılık işte” deyip üstadı sakinleştirdi.
Otobüsler gelmişti yolcuları almak için. İki otobüs ancak taşıyordu yolcuları. Otobüslere binmeden önce rehber konuşmaya başlamış Edebiyat evi sakinleri de tercüme edilen konuşmayı can kulağı ile dinliyorlardı.
-Nil,Afrika nehirlerinin babası ve dünyanın en uzun nehridir. Ekvatorun güneyinden doğar kuzeydoğu Afrika’dan kuzeye doğru akarak sonunda Akdeniz’e dökülür. Nil Mısır için hayattır ve üzerinde yapılacak bir gezi eski Mısır tarihini görmek için ideal bir fırsattır. Nil nehri gezimizde göreceğimiz yerler şuralardır:
-Luksor, Mısır’ın tarihi başkentidir ve “dünyanın en büyük açık hava müzesi ” olarak anılır.
Nil , Luksor’u iki kısma ayırır: doğu ve batı kıyıları. Doğu Şeria’da bahçeler, geleneksel çarşılar, restoranlar ve oteller bulunabilir.
Nil’in batı kıyısında bulunan yerlerden bazıları şunlardır:
Krallar Vadisi
Kraliçeler Vadisi
Luksor Tapınağı
Memnon Heykeli
Karnak tapınağı
Habu tapınağı
Hatşepsut tapınağı
Nil gezisinde Luksor’u ve Krallar Vadisi’ni göreceğiz. Burası Mısır’ın 18., 19. ve 20. hanedanlıklarından firavunlar için bir mezarlıktır. Belki de Büyük Giza Piramitlerinden sonra Mısır’ın en tanınmış yeridir.
Krallar Vadisi’nde en ünlüsü Tutankhamun’un olan 63 mezar vardır. 1922 yılında Howard Carter tarafından keşfedilmiştir. Mezarların çoğu, görülmesi büyüleyici olan renkli duvar resimlerine sahiptir.
Komşu Deir el-Bahari Tapınağı görülmeye değerdir; içinde Kraliçe Hatşepsut’un heykelleri ve kabartmaları bulunmaktadır. Bu onun erkek firavunlarla eşit otoritesini göstermek içindir. Eğer bir tarihçiyseniz, bu manzarayı seveceksiniz.Diyince Sami hoca
“Ben tarihçiyim ben tarihçiyim “diye heyecanından bağırmaya başladı. Bir an önce yola çıkılmasını istiyordu ama rehberin sözleri henüz daha bitmemişti. Habire konuşup duruyordu.
Birden arka sıradan bir batırdı çatırtı sesi geldi. Bu konuşmaya daha fazla dayanamayan Kul Mehmet’le Nejat Hoca’nın tansiyonları düşmüş, onlar da yere düşerken dört kişiyi birden yere düşürmüşlerdi.
Birden Meryem’in sesi duyuldu:
-Amanın kaçın kaçın saldırıya uğradık.
Birden bir panik başladı. Kim ne yaptığını anlamadan sağa sola kaçışmalar başladı. Başladı ama şampiyonun sesi de ortalığı birbirine kattı.
-Heytttttttt ulan yettim. Meydandan korkup kaçmak Türk’e yakışır mı? Ulan bunların topu gelsin. Şurdan şuraya kaçarsam bana Şampiyon demesinler.
Bu yiğitçe haykırış karşısında ortalık sakinleşti. Mesele anlaşıldı. Tekrar tercüman konuşmaya başladı:
-Ebu Simbel Mısır’da Nil gezisinde göreceğiniz büyük bir şehirdir. Abu Simbel’in giriş yolunu koruyan dört devasa heykel sizi Mısır’ın en etkileyici yerlerinden birine davet ediyor.
Büyük Ramses II tapınağı yılda iki kez güneş ışınlarıyla aydınlatılır. Ayrıca bir kez Ramses’in doğum gününde ve bir kez taç giyme töreninde yakılır. Bu, eski Mısır’ın Nubia ve güney komşuları üzerindeki gücünü yansıtmak içindir.
Ramses II’nin kraliçesi Nefertari’ye adanmış küçük bir tapınak da var. Mısır’da erkek ve kadın heykellerinin eşit büyüklükte olduğu ender yerlerden biridir. İçeride, duvarlar II. Ramses’in askeri başarılarını ve kişisel hayatlarını detaylandıran yazılarla kaplıdır.
Dendera, Nil’in batı kıyısında yer alır ve son derece iyi korunmuş bir tapınak kompleksinin yeridir. Genellikle tüm Yukarı Mısır’da en iyi korunmuş olarak kabul edilir. Mısır’da Nil gezisindeyken görülmesi gereken heyecan verici yerlerden biridir.
Aşk, güzellik, neşe ve şifa tanrıçası Hathor’un muhteşem tapınağı , uzun bir kerpiç duvarla çevrilidir. Roma hükümdarı Julius Caesar’dan olan oğlu Kleopatra ve Caesarion’un kabartması Roma döneminde tapınağa eklenmiştir.
Daha fazlasını öğrenmekle istiyorsanız bana bu muhteşem tapınak hakkında daha fazla soru sorabilirsiniz.
Hep bir ağızdan söylendi Edebiyat evi sakinleri
-Hayır soru sormuyoruz bir an önce yola çıkalım. Adem bey’in iyice kafası atmıştı.
-Yav yeter kardeşim senin nutukların Sami hocanın nutuklarını da geçti. Bir bitir şunu yav.
Ama rehber kurulu teyip gibi devam ediyordu:
Abydos biraz gizemlidir bu da kompleksi keşfetmeyi büyüleyici bir keşif ve gizem yolculuğu haline getiriyor. Abydos , nesiller boyu ölülerin tanrısı Osiris kültüne adanmış kutsal bir mezarlıktır. Mısır’da Nil gezisine çıkarken Abidos’un antik tarihini keşfedeceksiniz.
Büyük Set I Tapınağı , kompleksin kalbini oluştururken. Krallar Galerisi’ni kaçırmamalısınız.
Asvan, Kahire’nin güneyinde yer alan Mısır’ın en güneydeki ilçesidir ve granit kayalıklardan akan Nil Nehri ve Nil Vadisi’nin muhteşem manzarasını sunmaktadır. Ayrıca tropik ,zümrüt bir ada göreceksiniz.
Philae Tapınağı , Yüksek Baraj, Bitmemiş Eğik, Ağa Han’ın Mozolesi, Aswan Çarşısı – hareketli bir Mısır pazarı ve Aswan Müzesi, Aswan’da bulunabilir.
Elephantine Adası, Nasır Gölü , Kitchener Adası ve Saluga ve Gazal Adaları dahil olmak üzere Asvan’dan ziyaret edilebilecek başka adalar ve yerler vardır.
Mısır’daki Nil nehri yolculukları genellikle Kahire’de başlar veya biter.
Şimdi de sizlere Nil nehrindeki turların yapılış şekli ve nakil vasıtaları hakkında bilgi vereyim.
Artık kimsede sabır diye bir şey kalmamıştı. . Neredeyse herkes “ Yeter be kardeşim de kes şu konuşmayı geri kalanını Sami hocamız anlatır”diyecekti ki rehberin sesi duyuldu-
Küçük bir gemi turu, dahabiya ve felucca, Nil’i gezmek için üç seçenektir. Tipik olarak, tüm zamanınızı tek bir tekne tipinde geçireceksiniz. Pek çok küçük gemi gezisi, bir felucca’da bir gün veya belki bir gece geçirme seçeneğini içerir.
Felukka Mısır’da Nil gezisi sırasında binebileceğiniz bu klasik ahşap tekneler. Ayrıca genellikle yelkenle hareket ederler, ancak küreklerle de hareket ettirilebilirler, bu da ziyaretçilerin çok eski zamanlardan beri insanların yaptığı gibi Nil’de gezinmesine izin verir.
Ayrıca, kabinleri veya akan suyu yoktur, ancak güvertede yıldızları izlemek ve uyumak için bir şilte vardır ve bir gölgelik, gün boyunca gölge ve güneşten koruma sağlar.
Felucca seyahatinin ana avantajı, daha büyük gemiler tarafından erişilemeyen alanlara erişmenin yanı sıra yerel halkla anlamlı bir şekilde etkileşim kurma fırsatıdır.
Küçük gemiler Nil’de 50 ila 150 yolcu taşıyan ve tüm yemekler ve geziler dahil, açık ara en yaygın turist tekneleridir. Buna ek olarak, küçük gemilerde bile klimalı, en-suite kabinler, restoran ve bar, havuz, güneşlenme güvertesi ve salon dahil olmak üzere denizde bir seyir için isteyebileceğiniz her şeyi sağlarlar.
Turlar, Luksor ve Aswan arasında veya tam tersi yapılır. Ancak nehirdeyken manzaralar muhteşemdir; Mümkünse, nehir kıyıları görüşünüzü engellememek için daha yüksek bir güvertede bir kabin alın.
Dahabiya, Etkili bir yelkenli yüzen ev olan bir dahabiya, bir felucca’nın nostaljik çekiciliğine, onu sahiptir.
Tipik bir dahabiya ayrıca geniş bir salon, en-suite banyolu ahşap panelli kabinler, kütüphane ve yemek için bir üst güverteye sahiptir ve 12 ila 20 yolcu kapasitelidir.
Taze yiyecekler, yerleşik bir şef tarafından pazarlardan ve çiftçilerden günlük olarak satın alınır, böylece görkemli bir yemeğin tadını çıkarırsınız ve gezilere benim gibi profesyonel bir tur rehberi eşlik eder.
Nihayet rehberin anlatacakları bitmişti. Bütün ziyaretçiler “ Derin bir oh” çektiler.
Bir oh çekmekle birlikte herkes Çerkezoğlu kaptanın üzerine yürüdü.
-Yav kaptan nerden buldun bu gevezeyi. Adamın çenesi düştü sanki.
-Ben ne yapayım arkadaşlar tercüman vasıtasıyla belki on defa aman kısa kessin diye tembih etmiştim.
Mücella hanım:
-Bunun kısası bu olursa bir de uzunu olsaydı 48 saat burada çakılıp kalacaktık demek ki?
Şimdi bütün bu anlatılanları gözleriyle gidip göreceklerdi.
Nuri Baş……………..Devam edecek