BEN SANA ERKEN
SEN BANA ÇOK GEÇ
İçimde örselenmiş
çocukla
Önce bir sokak
dolusu sessizlik içtim
Derin nefeslerimi
bıraktığım
Eskimiş
kaldırımlarda
Ardından baka
baka
İçimi
İçime çektim…
Gözlerinde sonsuz
bir ömür
Duracağımı
sandığım
Uzun bakışlarında
örselendikçe
Parmaklarından
öptüm zamanı
Kirpiklerine
konan kelebeklerle
Bir sevda
fakiriymişim!
Sevdana
tutuldukça anladım…
Artık inanıyorum
Seni görmeden
önce
İstila etmişti
aşk yüreğimi
Bir musalla
taşından yıkanmıştım
Alıp
götürmüşlerdi karanlık mezarlığa
Herhangi bir yer
işte
Zaten yoksan
Adının ne önemi
vardı ya…
Gönlümü gözlerine
feda ediyorum
Umudunu kesmeyen
delikanlı edasında
Mavi düşlere
sarıyorum
Lal olmuş
dudaklarımda zehir acıları
Kör bir kurşunun
hedefine oturup
Bekliyorum
Sensiz gelecek
ölüm ne vakit diye…
Ben sana erken
geldim sevgili
Sen bana çok geç
Boş ver içinden
çıkılmaz sevda masallarını
Yüreğimi ısıtan
şefkatinde
Demirleri eritir
vuslatın
Gelsen de
Gelmesen de…
Âdem Efiloğlu