Online Üye
Online Ziyaretçi
Dönüş
vaktiydi, maden işçilerinin;
Kambur
sırtlı dağlarda,
Elmaslar
arayan.
Feryatlarıyla
isli gözbebeklerin,
Çıkılırdı
umudun yollarına;
Bilinmezliğine
sonraki günlerin,
Paris’in
banliyölerinde…
Kesilirken
soluğu fabrika bacalarının,
Bitap
düşerdi işçiler,
Umudun
kırıntılarını taşıyan.
Çalarken
kuzguni şapelden,
Pesimist
çanlar; yürürdü
Sevginin
şarkılarıyla işçiler,
Müşfik
kollarına evlerinin.
Paris’in
banliyölerinde…
Aydınlatırken
Eyfel’den ışıklar,
Fildişi
şatolarını şehrin;
Uğramazdı
parlak ganimetler,
Sıkkın
sokaklarına işçilerin.
Gülücükleri
şatafatın rengi
Sevgililer,
Bezerdi
ruhsuz geceyi,
Paris’in
banliyölerinde…