Online Üye
Online Ziyaretçi

Bir akşam
vaktiydi, mayıs rüzgarında
Kavakların
okşanıp raks ettiği;
Eğilmişken bahar
yellerine
Kayısı
çiçekleri,
Diz
çökmüştüm ben de
Ömrümün
baharına;
Senfonisinde
cırcır böceklerinin,
Serenat yapardım
kadınıma…
Yayılırdı
lahuti kokular, iğdelerle
Akşamsefasının
muhabbetinden.
Elimde
gitarım vardı,
Güllerin
dikeninden yapılmış.
Diz çökerdim
ben de
Ömrümün gül
bahçesine;
Uçuşurken
gece kelebekleri,
Serenat
yapardım kadınıma…
Gülüşürdü
kurbağalar derelerde,
Kara
ezgilerle akan.
Nurani ışıltılar
olurdu gözlerimde,
Tepedeki
hilalden sızmış.
Diz çökerdim
ben de
Ömrümün
mehtabına;
Süzülürken
bahçemde ateşböcekleri,
Serenat
yapardım kadınıma…