
M. NİHAT MALKOÇ
Oldum
olası anı (hatıra) kitaplarını severim. Çünkü onlar kurgu değil hayatın ta
kendisidir. Fakat istisnalar dışında hemen herkes anılarını yazmak için
yaşlanmayı bekler. Bu hem siyasîler hem de edebiyatçılar için geçerli genel bir
eğilimdir. Bunun temelinde anılarda geçen kişileri deşifre etme endişesi de yatar.
Onun için de anılarını yazmak için yaşlanmayı bekler siyasîler ve
edebiyatçılar. Çoğu kere de ömrü vefa etmez; yazmaya imkân bulamadan anılarla
mezara gömülürler. Bu kültür ve edebiyat için çok büyük bir kayıptır.
Bugüne
kadar binlerce öğrenci yetiştiren Termeli Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Ahmet Sezgin Hocam böyle düşünmedi ve anılarını yazmak ve yayımlamak için hemen
eyleme geçti. Neticede çok kıymetli bir hatırat çıktı ortaya. Bu belki de
anılarını yazmayı bekleyenlere de bir mesaj ve çağrı oldu. Bunların da ötesinde
birçok kişiye örnek oldu.
Bugüne
kadar yazdığı birbirinden kıymetli kitaplarla gönül dünyamızı aydınlatan eğitimci-yazar
Ahmet Sezgin Hocam, son olarak "KAR RENKLİ ÇOCUKLUĞUM" adıyla çok
güzel bir anı kitabı kaleme aldı. Çocukluk anılarını zamanın hoyrat elinden
kurtardı.
Eğitimci-yazar
Ahmet Sezgin'in "Kar Renkli Çocukluğum" anı kitabı iki bölümden
meydana geliyor. Bu bölümler "Kar Renkli Çocukluğum(1966-1977)",
Terme ve Ortaokul Yıllarım (1977-1980) diye adlandırılıyor. Bu da gösteriyor ki
Ahmet Sezgin Hocam söz konusu bu kıymetli kitabında ömrünün ilk 14 yılını
(1966-1980) anlatmış. Anlaşılan o ki 1980
sonrasını (ki bu bugün itibariyle 44 yıla tekabül ediyor.) müstakbel bir kitaba
bırakmış.
Güçlü
bir hafızası olduğu kadar güçlü de bir kalemi olan Ahmet Sezgin, kitapla aynı
adı taşıyan "Kar Renkli Çocukluğum (1966-1977)" bölümünde şu ara başlıklara
yer vermiş: "Sülâlemiz ve Sevgili Ailemiz, Huzurlu Mahalle Hayatımız,
İlginç Bir Kaçırılma Olayı, Miliç'teki Hoca Mektebimiz, Okuma Aşkım ve Naile
Öğretmenimiz, Canım Babama Derin Hasret, Fedakâr ve Sevgili Babam, Gül Yürekli
Annem ve Güllerimiz, İlkokulum ve Mazhar Öğretmenimiz, Kar Renkli Çocukluğumun
Oyunları, Çocukluğumuzun Doğal Oyuncakları, Çocukluğumuzun Sevimli Hayvanları,
, Sevimli Kedimiz ve Köpeğimiz, Silah Merakımızın Bize Yaşattıkları,
Okulumuzdaki Kutlama Sevinçleri, Takım Tutma ve Futbol Sevgimiz, Heyecanlı
Yüzme Hatıralarımız, Arımdere Irmağında Balık Tutmamız, Efsane Muhammed Ali ve
Biz, Meyve ve Sebze Toplayıp Yeme Zevki, "Bir Sene Ütü Garantili Kumaş",
"Eyvah Okula Geç Kaldım Ya Anne!", Kar Renkli Çocukluğum, Dayak Acısı
mı Gönül Yarası mı?, "Camdan İki Büyük Göz Bakıyor", Helâl-Haram Hassasiyetimiz,
Sarıyazı'da Hayvanlarımızın Peşinde, Duru Çocukluğumun Su Kuyusu, Gül
Çocukluğumuzun Ramazanı, Köyümüzdeki Çalışma Hayatımız, Bereketli Fındığın Çilesi
ve Sabrımız, Şen Çocukluğumun Samsun Fuarı, Yüreklerimizi Yakan Vefat Haberi,
Çocuklukta Bir Yangın Tehlikesi, Çıktım Erik Dalına, Saf Çocukluğumuzun
Bayramları, Çocukluğumun Yanık Türküleri, Kahramanımız Cüneyt Arkın, İmam-Hatip
Ortaokuluna Gidişim, Köy ve Çocukluğumuzdan Ayrılış"
Aziz dost
Ahmet Sezgin'in 192 sayfadan meydana gelen "Kar Renkli Çocukluğum"
adlı anı kitabının "Terme ve
Ortaokul Yıllarım (1977-1980)" adını taşıyan son bölümünde ise şu alt
başlıklara rastlıyoruz: "Eski Terme'deki Hayatımız, Bir Düğün ve Yol
Maceramız, İmam-Hatip Ortaokulumuz, Sevgili Havagül Bebeğe Bakmak, Ortaokul
Yıllarındaki Oyunlarımız, Televizyonla Sinema Arasında, Bizim Çocukluğumuzdaki
Terme, Yağ Kuyruğu ve Kuyruk Acılarımız, Gül Çocukluğumuza mı Darbe?, Çocukluk
Fotoğrafları"
"Kar Renkli Çocukluğum" adlı hatıra kitabının arka
kapağında bu kıymetli anı kitabına dair şu önemli tanıtıcı ifadelere yer veriliyor:
"Dostoyevski: 'Bir insanın ilk çocukluk yıllarından itibaren baba evinde
sahip olduğu anılardan daha değerli hiçbir şey yoktur.' diyor "Karamazov
Kardeşler" isimli romanında. Eğitimci- Şair-Yazar Ahmet Sezgin de
"Kar Renkli Çocukluğum" isimli anı kitabında "ömrümün
cenneti" dediği çocukluk hatıralarını çok samimi, akıcı, duru, etkileyici
ve edebî bir üslûpla kaleme alarak bizleri iyilik, güzellik, edep, sevgi,
merak, zevk, sevinç, huzur, tebessüm, hüzün, çile, özlem, sabır, umut, tabiat,
hayal ve şiir dolu heyecanlı ve anlamlı bir yolculuğa çıkarıyor.
Ahmet
Sezgin, "Kar Renkli Çocukluğum" hatıratıyla 1970'li yıllarda
ağırlıklı olarak Samsun / Terme'nin bir köyünde geçirdiği saf çocukluk
yıllarını anlatarak hayatına ve yüreğine dokunan ailesiyle sevdiklerine,
hayvanlarına, evine ve mahallesine karşı vefa borcunu ödemek istiyor öncelikle.
Yazar; bu anı kitabıyla 45-50 yıl önceki Terme ile Türkiye'nin sosyo-ekonomik,
kültürel durumunu; "masum Anadolu'nun saf çocukları"nın hak, hakikat,
ilim ve irfan yolunda ibretlik çile, inanç, azim, sabır ve başarı hikâyesini;
bir şair-yazarın yetişmesine de kaynaklık eden zengin halk kültürüyle
anonim halk edebiyatımızı eğitimci-yazar bakışı ve çocuk duyarlılığıyla
yansıtmaktadır ayrıca.
Ahmet
Sezgin'in 14 yıllık çocukluk dönemini (özellikle de ilkokul ve ortaokul yıllarını)
"içindeki çocuğu" yaşatarak anlattığı "Kar Renkli
Çocukluğum" isimli anı kitabını 7'den 77'ye her yaştaki okurun zevkle
okuyacağına, gül kokulu hatıralarda çocukluğundan bir şeyler bulup yüreğine
dokunacağına inanıyoruz. Kitabın çocuk edebiyatı özelinde halk kültürüyle
edebiyatına da katkı sunacağını umuyoruz."
"Kar
Renkli Çocukluğum" kitabında Ahmet Sezgin Bey'e dair birçok ilginç
anekdota rastlıyoruz. Bu bağlamda kitaptan Ahmet Sezgin Hoca'nın çocukken
kaçırıldığını, tanıdıklarla karşılaşılınca da bırakıldığını öğreniyoruz. Yine
kitapta 12 Eylül askerî darbesinin toplum üzerindeki olumsuz yansımalarını
görüyoruz. Ahmet Hoca gördüğü ve bizzat yaşadığı yağ kuyruklarından hüzünle
bahsediyor. Çünkü o kuyruklardan birinde yağ alamadan evine dönmüştür. Bu durum
onun ruhunda ve çocuk yüreğinde travmalar oluşturmuştur.
Termeli
olan yazar Sezgin, çocukluğundaki Terme'yi ayrıntılı olarak anılarında gözler
önüne seriyor. Babası Hollanda'da işçi olan Ahmet Sezgin Bey'in evlerinde
siyah-beyazlı dönemi yansıtan tek kanallı bir de televizyonları vardır.
İmam-Hatip Ortaokulunda okuyan yazarımız, kitapta ortaokul yıllarındaki
oyunlara ve okul anılarına değinerek nostaljik duygular yaşıyor ve de
yaşatıyor. Onun çocukluk yıllarında Cüneyt Arkın'ı rol model aldığını ve çok
sevdiğini yine bu kitaptan öğreniyoruz. Türkülere olan sevgisini, eski
bayramları, eskiden geçirdiği yangın tehlikesini, Samsun Fuarını, hemen her
Karadenizlide var olan silah merakını, sevimli kedi ve köpeklerini, fındık
toplama eğlencelerini, çocukluğunun ramazanlarını, helâl haram
hassasiyetlerini, Arımdere Irmağı'nda balık tutma ve yüzme maceralarını,
futbola olan ilgisini ve onun tezahürü olan Fenerbahçe sevgisini, çocukluğunun
oyunlarını ve doğal oyuncaklarını, annesini ve gurbette yaşamak zorunda kalan
babasını ne kadar çok sevdiğini ve ona ne kadar hasret duyduğunu bu kitabın
satır aralarından öğreniyoruz. Bu hatıralar bizleri de çocukluğumuza götürüyor
ve bize o günleri yaşatıyor.
Eğitimci-yazar
Ahmet Sezgin'in "Kar Renkli Çocukluğum" anı kitabında sadece
kendisinin hayatına değil yaşadığı zamana da ışık tutuyor. Bu durum söz konusu
kitabı bir aile ve bir şahıs kitabı olmaktan çıkarıp bir dönem kitabı şekline
dönüştürüyor.
Türkiye'nin
köklü yazar kuruluşlarından biri ve bence en donanımlısı olan Türkiye Yazarlar
Birliği (TYB) her sene yılın edebiyatçılarını ve kültür adamlarını yazmaya
teşvik etmek ve vefa duygusunu yaşatmak amacıyla yılın en önemli kültür, sanat
ve edebiyat eserlerini seçer, sahiplerini de bu şekilde onurlandırır. Her sene sonunda
olduğu gibi bu sene de Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) "2024 Yılı Yazar,
Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri"ni kazanan isim ve eserleri açıkladı.
2024 yılında "Hatıra(t)" dalında eğitimci-yazar Ahmet Sezgin'in
"KAR RENKLİ ÇOCUKLUĞUM" adlı anı (hatıra) kitabı ödüle lâyık görüldü.
Çok da isabetli oldu bence. Zira büyük bir keyifle ve heyecanla okuduğum bu
hatıra kitabı, bu ödülü fazlasıyla hak etti ve okuyucusuyla buluştuktan çok
kısa bir süre sonra hak ettiği ödülünü aldı. Yani başka bir deyişle hak yerini
buldu. Eğitimci-yazar Ahmet Sezgin Hocamı bu gayretinden ve bu gayretin
semeresi olan "Hatıra" dalında yılın yazarı ödülüne layık
görülmesinden dolayı yürekten kutluyorum. Rabbim kalemini ve kelâmını daim ve
kaim eylesin. Hayırlı uğurlu olsun. Bu arada kendisinden hatıratının devamını
merakla bekliyoruz.