
Gözlerinde binlerce
yılın rüzgarı;
Kaç vaha
viran ettin amansız esintilerinle,
Talan
ettiğin kaçıncı yürek ülkesi bu,
Mestinaz?
Kaç kuş
süzüldü gözlerinden
Kırık
kanatlarla, bekledi
Lahuti
güneşinin fecrini
Mestinaz?
Sıla ettin
yurdumu,
Limansız
denizinde forsa,
Ne zaman
dinecek akıntısı gözlerinin
Mestinaz?
Gedik açtın
surlarıma
Hangi
sevdanın bayrağısın,
Dalgalanıp
burçlarımda
Burcu burcu
kokan,
Mestinaz?
Ey güneş,
yıldız, ay
Niçin
etmezsiniz hükümran
Zeliha’nın
sarayında,
Niçin
çıkarmazsınız kuyulardan
Mısır’a
sultan…
Hangi
rüyamın tabirisin sen,
Mestinaz?
Azat olmam
dehlizlerinden vaktinin
Esirim deveran
eden suretine
Aklıma
düşmüş,
Hangi
zamansız acısısın feleğin,
Mestinaz?
Kâhinlerden
sorardım seni
Sualim
yalnızca uzlet,
Hangi kara
küreden
Füsun oldun
ömrüme
Mestinaz?
Huşu kokardı
gökyüzüm
Cennete
merdiven olan,
Niçin reva
görüldü keskin sırat
Senli ömrüme,
Mestinaz?
Sırça köşkündesin
yüreğimin
Örtmeyecek
tenini kefenler
İlelebet,
Mestinaz…