Bu kalbim gönlünde mahzun kiracı,

Zaman tenimizden keser haracı.

Toplarken baharı, yazı hurdacı,

Sevdanın şahidi güz vardır sende.

Gözlerinde buğu, yanakta küller,

Mehtabı selamlar siyah kaküller.

Gözlerden uzakta solsa da güller,

Sunduğu kokudan iz vardır sende.

Kerem Aslısına külünü saçsa,

Ferhat Şirinine bin tünel açsa,

Cümleler rüzgârla Fizan’a kaçsa,

Çıkına sardığın söz vardır sende.

Gelse de büyücü, falcı, muskacı,

Açılmaz paslanmış gönül kıskacı.

Bir Yasin okusun Kâbe’de hacı,

Ürkek ürkek bakma göz vardır sende.

Ahu zarın ince, gözyaşın ince,

Çilenin kini var zerre sevince.

Yanaklardan sızan yaşa gelince;

Her damlaya sinmiş giz vardır sende.