Vermem Seni Ellere Anadolu Destanı

Vermem Seni Ellere: Anadolu Destanı

Anadolu’m Anadolu’m

Türk’ün yurdu Anadolu’m

Ne de yakıştı Türkiye adın

Canım feda can Anadolu’m

 

Kuzeyinde hırçın deniz

Çırpınır durur gece gündüz

Hiç yorulmaz coşar durur

Adı Karadeniz can Anadolu’m

 

Güneyinde Akdeniz’im

Tadı tuzludur Anadolu’m

Mülayimdir serap yüzün

Deniz bakışlı can Anadolu’m

 

Denizler âşık olmuş sana,

Kol açmışlar sarmış seni

Körfezlerin liman olmuş

Canım anam can Anadolu’m

 

Uludağ’ın, Ağrı dağın

Toroslarıyla yücedir dağın

Ararat’tan Köroğlu’na

Uzanır gider can Anadolu’m

 

Yörüğüyle Türkmeniyle

Oğuz’un yirmi dört boyuyla

Yörük-Türkmen otağıyla

Selam sana can Anadolu’m

 

Nice millete analık ettin

Türk’ü seçtin bağrına bastın

Beni hainlerden ayrı tuttun

Sardın kollarınla can Anadolu’m

 

Asırlardır ağladın durdun

Uğruna nice savaşlar gördün

Onca öleni bağrına gömdün

Bağrı yanık can Anadolu’m

 

Alparslan oğul yemin etti

Sonsuza dek Türk’ün yurdu

Düşmanlara kan kusturdu

Bin can feda can Anadolu’m

 

 Onlarca yeşil ovasıyla

Yeşil akan gür ırmağıyla

Hırçın akan kızıl ırmağıyla

Hayat verir can Anadolu’m

 

Yaylaları cennettir cennet

Bağrından akar ab-u hayat

Koyunlar-kuzular meleşir gezer

Cennet yüzlü can Anadolu’m

 

İstemem ben cenneti

Sen varken canım anam

Sen zaten cennetimsin

Yeşil bakar can Anadolu’m

 

Yüreğim titriyor canım anam

İblisler iştahlı niyet besliyorlar

Kirli hesap peşinde koşuyorlar

Kefen biçiyorlar, can Anadolu’m

 

O kutlu mümbit toprağında

Hainler çıkıyor canım anam

Hançeri dayamışlar bağrına

Ölürüm yoluna can Anadolu’m

 

O kutlu mümbit bağrından

Bir Kemal çıktı canım anam

Yedi düveli denize döktü

Vermedi seni can Anadolu’m

 

Bağrında sakladığın o yiğitler

Mete, Tomris, Atilla, Fatih adıyla

Yeniden doğacaklar bağrından

Sahipsiz değilsin can Anadolu’m

 

Al bayrağım burçlarında

Çılgınca dalgalanır sonsuza

Hele bir gelsinde cümle hain

Kefenim olur can Anadolu’m

 

 

 

 

 

 

 

 


( Vermem Seni Ellere Anadolu Destanı başlıklı yazı Halit Durucan tarafından 26.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu