M. NİHAT MALKOÇ
İçinde Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı çok mübarek
bir aya girmiş bulunmaktayız. “Ramazan ayı, kendisinde Kuran’ın indirildiği
aydır.”(Bakara 185) ayeti bunu açıkça ifade etmektedir. Bu yüzdendir ki ramazana
“Kur’an Ayı” da demekteyiz. Onun içindir
ki bu ayda Kur’an’ımız diğer aylara nazaran çok daha fazla okunur. Yıllarca
raflarda, evin en yüksek yerlerinde duran mübarek kitabımız bu ayda ele
alınarak okunmaya başlanır.
Ramazan bir anlamda mukabele ayıdır. Ramazan ayında büyük
küçük hemen her camide sabah, öğle ve ikindi namazı öncesi ve sonrasında
mukabele okunur. Fakat mukabele okuyan ve dinleyenlere baktığımızda yaş
itibariyle “ihtiyar” diye tabir ettiğimiz kişilerden oluştuklarını görürüz.
Sanki Kur’an’la buluşmak ve yüzleşmek için belli bir yaşın üstünde olmak
gerekiyor. İnsanlar ibadette yoğunlaşmak
için yaşlanmayı bekliyor. Oysa en güzel ve en makbul ibadet gençlikte
yapılandır. Allah gençlerin ibadetine daha çok değer verir.
Kur’an okumanın Allah katındaki ehemmiyeti tartışılamaz. Ramazan;
Kur’an’a dönüş, onunla yüzleşmek ve iç muhasebe yapmak için büyük bir manevî
fırsattır. Onun içindir ki özellikle Kur’an’ın yeryüzüne inmeye başladığı ay
olan ramazanda daha çok Kur’an okuruz. Fakat okumalarımız genellikle Arapça
metin üzerinde gerçekleşir. Bu haliyle onu okuyup anlayanların sayısı çok
azdır. Ekseriyetimiz bu kitabı okuduğu halde onun içeriğinden bir şey
çıkaramaz. Bu da yavan bir okumadır bence. En iyisi önce Kur’an’ın her bir
sayfasını yüzünden okumalı, ardından birebir mealini okumalı, son olarak da
güvenilen bir tefsir kitabından ayetlerin derinliğine inilmelidir. İnsanın
aklını tatmin eden okuma gayreti budur.
Yüce kitabımız Kur’an’ı ezberden okumak çok daha makbuldür
şüphesiz... Onun içindir ki hafızlık müessesesine çok değer verilmiştir. Fakat
yakın ve uzak çevremizde nice hafızlar tanırız ki Kur’an’ı hafızalarına
nakşetmişlerdir ama ne yazık ki onun muhayyilemizi kuşatan derin manasına vakıf
olamamışlardır. Hafızlık bu haliyle de Allah katında büyük bir değerdir ama
keşke hafızlarımız, hafızalarında taşıdıkları Kur’an’ın anlamına da vakıf
olsalar. Bu mana vukufiyeti onların okumalarına da yansıyarak mübarek kelamı
daha derin ve içten okumalarına zemin hazırlayacaktır. Böylelikle onun anlamını
da taşımış olacaklardır.
Yüce Allah mübarek kitabında defalarca insanları düşünmeye
davet ediyor. “Düşünmüyor musunuz, akıl erdirmiyor musunuz?” sualiyle başlayan
ve biten yüzlerce ayet vardır yüce Kur’an’da... Yaratılışı, kâinatı, Kur’an’ı,
kıyameti, ölümü, hulasa insanı tefekküre götüren her şeyi düşünmek… Anlamanın
birinci basamağıdır düşünmek… Öyleyse Kur’an okumalarımızda da evvela düşünme
eylemini harekete geçirmeliyiz. Okuduğumuz ayetlerin günümüz Türkçesindeki
karşılıklarını zihnimizden geçirerek verilmek istenen mesajı doğru almalıyız.
Bu eylem şüphesiz ki daha donanımlı ve kâmil Müslüman olmamızı sağlayacaktır.
Her yıl, her ay hatim indirenler bir de Kur’an’ın anlamını
düşünmeyi niçin akıl etmezler? Niçin ayetlerin her bir harfine verilecek bilmem
ne kadar sevabı hesap ederler de onun dayandığı temel düşünce eksenini anlama
gayreti içerisinde olmazlar? Bu bir eksiklik değil mi? Bırakın Kur’an’ı bütün
olarak düşünmeyi, her namazda okunan Fatiha suresinin ne anlattığını bile bilmeyen
kendince âlimlerimiz de vardır. Bunlar öze inememiş kaba softalardır. Bunların
anlattığı İslam korkuya dayalı, cehennem ateşini merkez alan İslam’dır. Oysa
Cehennemden evvel Cennet anlatılmalı insanlara. Allah’ın ‘Rahman’ ve ‘Rahim’
sıfatlarının tecellisi, ‘Kahhar’ ve ‘Celal’ sıfatlarından daha öndedir. Niçin
insanları korkutuyoruz ki?... “Rahmetim gazabımı geçmiştir” diyen
merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimize niçin kulak vermeyiz?
Peygamberimiz sevgi eksenli bir tebliğ gayreti içinde oldu hep… Niçin
Peygamberimizin tebliğ esaslarını kendimize ölçü edinmeyiz?
Kur’an-ı Kerim’i tozlu raflardan indirmek için ramazan
ayını beklemek ne kadar sakat bir mantık ve yanlış davranıştır. Kur’an her
zaman hayatın içinde olmalıdır. Onun ahkâmı hayatımızı çepeçevre kuşatmalıdır.
Ne olur Kur’an’ı bayram günü tozlu raflara kaldırmayın.