Yıldızı terk eder karanlık gece,
Düş sağanakları tam demlenirken.
Dolaşır karşımda fikirler cüce,
Masalları hazır; zaman çok erken,
Düş sağanakları tam demlenirken.
Kuşluk vaktindesin gözleri mahmur,
Şebnemler vedaya hazır gibiler.
Ey kalpsiz özümüz su ile çamur,
Meymenetsiz eller kazır gibiler,
Şebnemler vedaya hazır gibiler.
Yorulan bulutlar mola verdiler,
Karla karışıktı yağmurlu sofra.
Ve yüreklerimizi ıslak gerdiler,
Senin yüzünden mi bu afra tafra?
Karla karışıktı yağmurlu sofra.
Çok seneler geçti, çok yandı can,
Güneş desenliydi soldu esvabın.
Kırıntısı var ki bitmez heyecan,
Günahını gönder kalsın sevabın,
Güneş desenliydi soldu esvabın.
Düşünme uzağı, yakını kolla,
Diktiğin çiçekler birgün açacak.
Beyaz papatyadan zamansız falla,
Hayallerin son kez küsüp uçacak,
Diktiğin çiçekler birgün açacak.
Diyorum ki son kez çıkıp önüme,
Surları yıkmışsın hissini versen.
Tereddüt etmeden gelip yanıma,
Haydi uzaklara gidelim dersen,
Surları yıkmışsın hissini versen…
Yazarın
Önceki Yazısı