Gökyüzü alevlenmiş ışıl ışıl yanıyor.
Bir kızıl gölge düşmüş, toprağıma taşıma.
Kırların rayihası ışığını tanıyor.
Mor menekşem kucakla, kucakla ki üşüme.
Bu bayrak sevdasıdır, güzel Anadolum'da.
Nesillerdir gönderden gökyüzüne salınır.
Bir gölge düşer sonra nişanı ki solumda.
Coşkun denize bile kızıllığı çalınır.
Dalgalan barış için, dalgalan zafere de.
Adını ant biliriz, derya-i secerede.
O hilal o yıldız ki gönüllerde efsane.
Nice şehitler görmüş toprağın kucağında.
Yüreklere su serpmiş, gizeminde efsunu.
Nice şehitler sarmış toprağın kucağında.
Bülbüllerin figanı çobanın türküsüne,
Bir yiğit edasıyla, karışırken aheste.
Göğü yarıp coşarsın, Ata'mın ülküsüne.
Şimşeğin haykırışı tarihe olur beste.
Vücudumuz titrerken seninle her zerrede.
Adını ant biliriz, derya-i secerede.
Üç ayrı cemrede ki mana sende aşk sende.
Senin aşkınla doğduk, yaren olduk Vatana.
Yolunda ölmek varsa, kan durur mu bedende?
Durursa duman denmez, ocağımda tütene.
Ahdimden asla dönmem, Ata'dan gelir genim.
Nesillerden beridir baş koymuşum şanına.
Taşıdığım bir beden sana fedadır canım.
Burası cenk yeridir baş koymuşum şanına.
Gözümüze yaş düşer, dalgalansan nerede.
Adını ant biliriz, derya-i secerede.
Ne tuzaklar kuruldu, Milletime kahpece.
Köy kasaba birleştik, topyekun sefer dedik.
Kadın, kız, oğul ile çalıştık gündüz gece.
Dayan dedik ey Millet gelecek zafer dedik!
Kazma ile kürekle, istiklale ulaştık.
Bir kahraman Millet ki, emsali görülmemiş.
Vatanı karış karış sancak ile dolaştık.
Senin o sevdan ile tek parça verilmemiş.
Nelerle baş edip de bulmadık mı çare de?
Adını ant biliriz, derya-i secerede.
Nehirler kadar coşkun, şafak kadar dinginiz.
Şiirlerde adını, gönüllere yazanız.
Şaşıranlara inat, yüreklerde enginiz.
Kahpece kurulan o, oyunları bozanız.
Cennet kokan analar, kucak açmışlar sana.
Gelinler duvağını, boyayıp kızılına,
Erlerini gönderir hizmet için Vatana.
Gözümüzü kırpmayız kurban olsak yoluna.
Tarifsiz bir ateşin yaktığı her kerede.
Adını ant biliriz, derya-i secerede.
Kul Fikret varlığınla, gurur duydu her zaman
Şu masmavi göklerde bil ki hilalim sensin.
Seni öptüğü anlar başa koydu her zaman.
Er meydanı deyince bil ki celalim sensin.
Şüheda fışkırıyor, toprağın her yerinden,
"Rüzgârın fısıltısı "Duyun ey Millet!" diyor.
Nice yiğitler gördük, dönmedi seferinden,
"Olmadı içlerinde cayan ey Millet!'' diyor.
Gözümüzü kırpmadan, uyandık seherede,
Adını ant biliriz, derya-i secerede.
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
01 Nisan 2025 Saat 11.05
Güzelçamlı/Kuşadası/Aydın
