Dertler yaktı yine yüreğimi gecenin bilmem kaçında.
Bu simsiyah gecede sadece kalemi ala bildim elime.
Ne yaşamaktan korktum,ne yazmaktan,nede ölmekten.
Yapa yalnız karanlığa doğru yol aldım,
Kalemim elimde,dertlerim sinemde.
Gözüm kapalı,aklım darma duman,
Lanet olası yaşama doğru ilerliyordum. Delirmiş bir okyanusdum
Ve önüme gelen herşeyi bir tusunami gibi yok ediyordum.
Ağır kelimelerim, bir dahası olmayan adımlarım,
En sert dalğalara benziyordu.
Dinmek bilmiyordu dertli ve öfkelenmiş halim.
Bazende bir yanar dağ gibi yanıyordum, Kendi içimde.
Etrafa saçan lavalar sadece içimi yakıyordu.
Satırlara yansıyordu tek tek,içimde kopan fırtınalar ve yangınlar.
Ne derin bir uyku çeke biliyordum,
Nede sesiz gecenin,o,huzur veren haline dala biliyordum.
Kapkaranlık gecenin ışığı sönmüş bir yıldızı gibiydim.
Ne yolumu aydınlata biliyordum,nede ruhumu.
Kalemimden akan mürekkep bile ayna olmuşdu içimin simsiyah rengine.
Kararmış kalbimin,sönmüş ruhumun rengini yansıtıyordu satırlara.
Artık kendimi mısralarda saklayamıyordum.
Ben susuyordum bu efkar dolu kalemim konuşuyordu,
Tek tek, dertli dertli satırlarda !
Fatima Ahmet..✍️
(
İçimdeki Sızı başlıklı yazı
Fatima Ahmet tarafından
13.04.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.