Görmez
misin? Ateşte, yandığı mı sevgili,
Senden
uzatılacak, el beklerken soldum ben,
Bilmez misin
her daim, andığımı sevgili,
Vurduğun o
yerlerden, gül beklerken soldum ben.
Ölür gibi
usulca, gözlerimi yumdum da,
Hiç yalvarış
duydun mu? sana gelen yankımda,
Gelecek son
dermanı, Allah’ımdan umdum da,
Onmayacak
derdime, hal beklerken soldum ben.
Sen aklımda
muhacir, ben kalbinde bir parya,
Canım sana
kurbandır, benden sana tek arya,
Bir ihtimal
değişir, olmayacak olur ya?
Değişmeyen
kaderden, fal beklerken soldum ben.
Gözlerimden
her akşam, kan boşalır ter gibi,
Bakışların
sırlanmış, kuytu kalmış yer gibi,
Hepsi senin
yüzünden, çık dışarı der gibi,
O yeşil
gözlerinden, yol beklerken soldum ben
Nasıl şansa
çevirsem, değişmeyen bu bahtı,
Dar-ü düşar olanın, yıkılır mı son tahtı?
Bakabilmek
mi ayıp, konuşmak mı günahtı?
Yar
gönlünden esecek, yel beklerken soldum ben.
Gidiyorum
bak artık bir dua etmez misin?
Bir daha
görüşmeyiz, son bir kez öpmez misin?
Ateşinden
kalanı, üstüme serpmez misin?
Yandığım
ateşinden, kül beklerken soldum ben.
Hangi zalim
ayırsın, devrin âşıklarını,
Dönersen
kırsınlar mı, pilav kaşıklarını?
Yüzünden şu
gölüme, sızan ışıklarını,
Kırık camlar
önünde, tül beklerken soldum ben,
Aklıselim
her yürek, bu sevdayı taşımaz,
Gönlü zengin
er kişi, yokluğa alışamaz,
İster de
arayamaz, olur da ulaşamaz,
Ha şimdi
arar diye, tel beklerden soldum ben.
Gözlerim
şahit oldu, gül ağlardı sesinden,
Her soluktan
bir güneş, doğardı nefesinden,
Tam tabir
doğru ise, yedek kulübesinden,
Tam doksandan girecek, gol beklerken soldum
ben.
Kahır oğlu misafir,
bir ayağın eşikte ,
Bir iz kaldı
o yârdan, kalbimdeki kesikte,
Umutsuz bir
sedayı, göğsümdeki beşikte,
Bir daha
dönmeyecek, kul beklerken soldum ben.